Üzgünüm. Bunun olması için başka yol yok sadece. | Open Subtitles | أسف , ببساطه لا يوجد طريقه أخرى لحدوث هذا |
Bunun olması için de sabırsızlanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | وأنت متشوق لحدوث هذا الشيء أليس كذلك ؟ |
Tekrar yerine dikilmeye hazır bir el ve ben Bunun olması için gücümün yettiği kadar her şeyi yapacağım! | Open Subtitles | يد جاهزة لإعادة خياطتها بمكانها وسأفعل ما بوسعي لتحقيق هذا |
Ama Bunun olması için.. | Open Subtitles | - . والآن لتحقيق هذا . |
- Bunun olması için de bunu tamamlamak zorundasın. | Open Subtitles | ومن أجل حدوث هذا يجب أن تكمل هذا. |
- Bunun olması için de bunu tamamlamak zorundasın. | Open Subtitles | ومن أجل حدوث هذا يجب أن تكمل هذا. |
Dinleyin, Bunun olması için her ikiniz için de dua ettim. | Open Subtitles | أسمعا ، لقد صليت لكي يحدث هذا الشيء لكما |
Bunun olması için tek bir neden yok ki. | Open Subtitles | وهناك أسباب كثيرة لحدوث هذا |
Bunun olması için dua ettiğini söylüyor. | Open Subtitles | تقول إنها صلّت لحدوث هذا |
Bunun olması için epey bir yukarı nişan almış olman gerekir. | Open Subtitles | يجب ان تصوب اعلى من ذلك لكي يحدث هذا. |
Ve Bunun olması için, ondan özür dilemelisin. | Open Subtitles | و لكي يحدث هذا على (لوري) ان تسحب شكواها |