Öğle yemeğine çıkmazdı çünkü bunun zaman kaybı olduğunu düşünürdü. | Open Subtitles | كان يفوّت وجبة الغداء لإن ذلك مضيعة للوقت بإعتباره |
Ona bunun zaman kaybı olduğunu söyledim. Hiçbir zaman evlenmeyecektim. | Open Subtitles | أخبرتها بأن ذلك مضيعة للوقت, لأنني لن أتزوج مطلقاً |
Yine de, bunun zaman kaybı olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | لكن دعيني أقول لكِ بأن ذلك مضيعة للوقت |
bunun zaman kaybı olduğunu söylüyoruz. | Open Subtitles | ..لكنني لا لكنني لا أثمل رأينا فقط أن هذا مضيعة للوقت |
Evet, bunun zaman kaybı olduğunu söylemek için geldim. | Open Subtitles | أجل حسناً , أنا هنا لأقول لك إن هذا مضيعة للوقت |
- Ona bunun zaman kaybı olduğunu söyledim. | Open Subtitles | اخبرتها ان ذلك مضيعة للوقت |
Onların suçlu olduğunu bildiğin için bunun zaman kaybı olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول بأن هذا مضيعة للوقت لأنك متأكد من إذنابهما |
bunun zaman kaybı olmadığına emin misin? | Open Subtitles | ألستُ مُتأكداً أن هذا مضيعة للوقت ؟ |