Burada olduğunu biliyorum, ve benden korkmadığını da... ama yüzünü göremiyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك هنا وأعلم أنك لست خائفا مني ولكني لا أستطيع أن أرى وجهك |
Benim için Burada olduğunu biliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أنا أعلم أنك هنا من أجلي, وأنا مستعد لذلك؟ |
Hikâyeyi anlatırken Burada olduğunu biliyorum ama yine de karavandaki yangında ölmeni umut ettim. | Open Subtitles | أعرف أنك هنا لتقولي لي القصة لكن أنا كنت ما أزال اغني لك لتموتي في حريق المقطورة |
Burada olduğunu biliyorum... Ona aldığım parfümün kokusunu hâlâ alabiliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنها هنا , لازلت أشم راحة العطر الذي جلبته لها |
Bakın, Burada olduğunu biliyorum. Lütfen bunu O'na verin. | Open Subtitles | أنا أعرف أنه هنا من فضلك أعطيه هذا |
Sadece bir buçuk gündür Burada olduğunu biliyorum ama aileden biri gibiydin. | Open Subtitles | أعلم أنكِ هنا ,منذ يومٍ ونصف ولكنك أصبحتِ كجزء من العائلة |
Burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّك هنا. |
Burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا اعرف انك هنا |
- Görmedim ama onun Burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا، ولكن أعلم أنه هنا. |
Geleceğin Hayaleti, bana iyilik yapmak için Burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | شبح المستقبل أعلم أنك هنا لتفعل لي خير |
Seni göremiyorum, ama Burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أراك ولكني أعلم أنك هنا |
Burada olduğunu biliyorum, dedim. | Open Subtitles | قلت أعلم أنك هنا |
Bunları çıkaracağım çünkü kendi iradenle Burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | سأقوم بنزع هذه عنك لأنني أعرف أنك هنا بإرادتك الكاملة، |
Çık ortaya. Burada olduğunu biliyorum, kuşbeyinli. | Open Subtitles | اخرج, أعرف أنك هنا يا مخ العصفور |
Bak, Burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انظر، أعرف أنك هنا |
Burada olduğunu biliyorum. Onu takip ettiğim için Burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنا هنا ، أعرف أنها هنا لأني تتبعت أثرها |
Şimdi git al onu. Burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | فإذهبي و أحضريها أعرف أنها هنا |
Nerede, Burada olduğunu biliyorum! | Open Subtitles | أين هو؟ أعرف أنه هنا |
Burada olduğunu biliyorum. Gel de yüzleşelim. | Open Subtitles | أعلم أنكِ هنا لذا اخرجي |
Burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّك هنا |
Bak, Burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انظر انا اعرف انك هنا |
Burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنه هنا |
- Burada olduğunu biliyorum! | Open Subtitles | أعرف أنكِ هنا -أنت لا تعرف حتى إسمي |
Burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | .. هو هنا الأن أنا أعرف بأنه هنا |
Onun sekizincide de Burada olduğunu biliyorum, ama, çoğu kimse biliyor ki, son sene aslında telefonla bağlandı. | Open Subtitles | أعلم أنه كان هنا لـ ثمان لكن كما تعلمون , العديد من الناس يقولون أنه مجرد نوع من الإتصال للداخل في الموسم الأخير |