İşte şimdi neden Burada oturmuş çok garip olduğunu düşündüğüm bir şeyi soruşturuyorum biliyor musun? | Open Subtitles | الآن تعلم لماذا أجلس هنا أحقق بأمر أظن أنه غريب للغاية |
Ben Burada oturmuş domates yiyen bir ihtiyarım. | Open Subtitles | لم أفعل شيئا أن فقط أجلس هنا آكل الطماطم المطبوخة من علبة |
10 dakikadan beridir Burada oturmuş. Sabıka dosyalarını inceliyordum. | Open Subtitles | إنى جالس هنا لـ 10 دقائق أنظر إلى أوراق إتهامك |
ve şimdi de Burada oturmuş, ciddi ciddi sahte vekaletname düzenlemeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | وأنا جالس هنا الآن أفكر جدياً فى تزوير توكيل رسمى |
Sen ve ben Burada oturmuş konuşurken, ...bir deniz hikayesinin içindeyiz. | Open Subtitles | انا وانت نجلس هنا نتحدث, اننا هنا في قصة بجر حالياُ. |
Biliyor musun, Burada oturmuş, hayat hakkında sınırsız konuşuyorsun... ..kuralları yıkmaktan bahsediyorsun. | Open Subtitles | أنت تجلس هنا وتتحدث عن الحياة بدون حدود أنت تعلم وتكسر القواعد |
Ayrıca ikinizle de Burada oturmuş, sizi tanımıyormuş gibi davranıyorum. | Open Subtitles | وبدلاً من هذا، إنه بخير .. وأنا جالسة هنا معكما |
Ben de Burada oturmuş oğluma, annesinin öldüğünü söylemenin bir yolunu düşünüyordum. | Open Subtitles | أتعلمين، كنت جالساً هنا أفكر في طريقة ما لأخبر إبني بموت أمه |
Burada oturmuş onu yiyorum. | Open Subtitles | أنكسر قضيب الدوران اللعين. أنّي أجلس هنا وأتناول الطعام. |
Şimdi Burada oturmuş, sana söylemek istediğim ama söyleyemediğim onca şeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا الآن أجلس هنا و أفكر في كل الأشياء التي كان يجب أن أقولها ولم أفعل |
Saatlerdir Burada oturmuş seni nasıl affedebileceğimi düşünüyordum. | Open Subtitles | أجلس هنا منذ ساعات ، أفكر كيف بمقدورى أن أسامحكِ ؟ |
Burada oturmuş biraz tamamen soyadan yapılmış bir kek | Open Subtitles | انا جالس هنا وأكل قطعه من كعكة الجبن مصنوعه كلها من الملح |
-Hayır, Burada oturmuş en sevdiğim erkek kardeşimle gün batımının keyfini çıkarıyorum. | Open Subtitles | هذه جوديث لا .. انا جالس هنا فقط للاستمتاع بغروب الشمس مع اخي المفضل |
Burada oturmuş 13'üncü yaş günümü düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر و أنا جالس هنا فى عيد ميلادى الثالث عشر |
Dostum Prew'la Burada oturmuş havadan sudan konuşuyorduk. | Open Subtitles | صديقي برو وانا، اننا نجلس هنا نناقش حالة الجو |
Burada oturmuş ne zamandır muhabbet ediyoruz ve sen bunun lafını bilet etmedin. | Open Subtitles | نحن نجلس هنا كل هذا الوقت وهذا يدعو لمحادثه صغيره و انت لم تذكره ابداً |
Burada oturmuş özün yavaşça biterken ve sana olan saygıları tükenirken. | Open Subtitles | بينما تجلس هنا بينما نعمتك تحترق ببطء وسمعتك انطفأت منذ زمن |
Biri beni tutsun diye 30'dan küçük göstermeye çalışıyorum... sen de Burada oturmuş aptallar gibi sızlanıyorsun. | Open Subtitles | محاولة ً أنا أبدو كما كنت تحت 30 سنة .. حتى يوظفني أحدهم وأنت تجلس هنا وتتذمر كالأحمق |
Önemli olan, Burada oturmuş, babam için de aynı şeyi düşünüyor olmam. | Open Subtitles | لا يهم رده المهم أنني جالسة هنا أفكر نفس التفكير بأبي |
İki saattir Burada oturmuş o postere bakıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تجلسين هنا وتحدقين في هذا الملصق منذ ساعتين |
Alınmayın ama sizlerin kim olduğunuzu bilmiyorum. Burada oturmuş kötü adamların nerede olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | لا إهانة، ولكنني لا أعرف من تكونوا يا قوم إننا جميعًا جالسون هنا نتسائل أين الشرير.. |
Çok komik, Burada oturmuş aptal güvercinleri besleyen yaşlı bir aptal gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | , مضحك , تبدو مثل اي عجوز يجلس هنا . تطعم هذه الحمامات الغبية |
Burada oturmuş dağları seyredip bir şeyler yiyorum. | Open Subtitles | جالسٌ هنا, أنظر نحو الأوطاد و آكل. |
Şimdi Burada oturmuş, sana söylemek istediğim ama söyleyemediğim onca şeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | و أنا جالسة الآن أفكر في الأشياء التي وجب أن أقولها و لم أفعل |
Ama Burada oturmuş sanki hiç söz hakkı yokmuş gibi onun geleceğinden söz edişinizi... | Open Subtitles | ولكن بعد الجلوس هنا وسماعكم تتحدثون عن مستقبله وكانه لا كلمة له. |
Ama siz buna dönüştünüz işte. Burada oturmuş yengeç yiyorsun. | Open Subtitles | و لكن هذا ما غدوتم عليه تجلسون هنا و تأكلون الكركند |