Mercy Lewisle olmaktansa... burada, tek başına saçma sapan oyuncaklarınla oynuyorsun. | Open Subtitles | ليس مع ميرسي لويس لكن هنا , لوحدك , للهو بالعابك |
O zaman sesini kısar mısın, Burada tek başına değilsin. | Open Subtitles | اذا ابقى الصوت منخفض أنت لا تعيش هنا لوحدك |
Burada tek başına ne yaptığını sanıyorsun be kadın? | Open Subtitles | من أنتي؟ وماذا تفعلين هنا بمفردك أيتها الفتاة ؟ |
Ama tatillerde Burada tek başına kalacaksın. | Open Subtitles | لا, ولكن أنت ستكون هنا بمفردك خلال فترة الاعياد |
Söylediğimi sanıyordum. Burada tek başına kalman iyi mi olur? | Open Subtitles | ظننت نفسي فعلت هل ستكونين بخير وأنت هنا وحدك ؟ |
Hakimin kararını beklemeliyiz ama Burada tek başına kalman o zor işte. | Open Subtitles | ,علينا أن نسمع رأي المحكمة لكن لا يمكنك البقاء هنا وحيداً |
İnsan Burada tek başına korkudan çıldırırdı. | Open Subtitles | ستكون خائف, ونصف مجنون بالأسفل هنا لوحدك |
Amanda. Burada tek başına dolaşmamalısın. | Open Subtitles | انا اماندا , حقاً ليس عليك ان تكون هنا لوحدك |
Yapmam gereken bir iş var, ve seni Burada tek başına bırakmıyorum. | Open Subtitles | أحتاج لقضاء بعض الامور ولن أترككِ هنا لوحدك |
Burada tek başına fazla uzun kaldığına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ إعتِقاد بأنّك بَقاء حتى النهاية هنا لوحدك. |
Seni Burada tek başına bırakmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | انت تعلم انني اكره ان اتركك هنا لوحدك |
- Burada tek başına yaşamamalısın. | Open Subtitles | أنت يجب أن لا تكوني هنا لوحدك ، ساره |
Burada tek başına yaşıyor olmak çok zor olmalı. | Open Subtitles | لابد أن ذلك كان صعباً للغاية، أنا تعيش هنا بمفردك. |
Burada tek başına yaşıyor olmak çok zor olmalı. | Open Subtitles | لابد أن ذلك كان صعباً للغاية، أنا تعيش هنا بمفردك. |
Benimle uğraşırsan, Burada tek başına kalırsın. Shh. | Open Subtitles | إستمر بالعبث معي, وستبقي هنا بمفردك. |
Bak, Burada tek başına yaşayamazsın. | Open Subtitles | اسمع إذن. لا يمكن أن تبقى هنا بمفردك. |
Burada tek başına kalma. | Open Subtitles | و لكن هذه هى عشية عيد الميلاد ،لا تمكث هنا وحدك |
Burada tek başına oturacaksın. Kızartılana kadar hiçbir insan seninle temas kurmayacak. | Open Subtitles | ستجلس هنا, وحدك, بدون أي إتصال بشري حتى تتحمص |
Eşimi kaybettim kızlarımı kaybettim Burada tek başına uyandım. | Open Subtitles | لقد خسرتُ حياتي ابنتي و استيقضت هنا وحيداً |
Burada tek başına kaldığında epey göz korkutucu olabilirdi. | Open Subtitles | هذا المكان يصبح مخيفاً عندما تكونين لوحدك هنا |
Bu süre boyunca eşini Burada tek başına bırakman iyi bir fikir olmayabilir. | Open Subtitles | قد لا تكون فكرة جيدة ترك زوجتك هنا لوحدها طوال ذلك الوقت |
Burada tek başına ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تفعل هنا وحيدا |
Tanrı, Burada tek başına ve korkmuş bir şekilde ölmesine göz yumdu. | Open Subtitles | كلا! تجاهلها الإله وجعلها تموت هنا وحيدة وخائفة |
Saatlerdir Burada tek başına oturuyorsun dostum. | Open Subtitles | -إنّك تجلس هُنا وحدك منذ ساعاتٍ يا صاح . |
Burada tek başına kalırsan ölürsün. | Open Subtitles | وبتواجدك بمفردك في الخارج... ستموتين. |
Burada tek başına kalamazsın. | Open Subtitles | ــ كلـا، شكراً لكِ ــ لا يمكنكِ البقاء هنا لوحدكِ ؟ |
Tüm gününü, Burada tek başına oturup, babana olmuş ya da olmamış olan gizemli şeyleri düşünerek geçiriyorsun. | Open Subtitles | حسناً، لقد أمضيتِ وقتكِ بأكمله , محصورة هنا وحدكِ .. متوجّسة بشئ غامض ربّما يكون قد حدث لوالدكِ الحقيقي وربما لا |