"burada yaşamak" - Traduction Turc en Arabe

    • العيش هنا
        
    • أعيش هنا
        
    • تعيش هنا
        
    • للعيش هنا
        
    • بالعيش هنا
        
    • اعيش هنا
        
    • الحياة هنا
        
    • نعيش هنا
        
    Burada yaşamak fena değil, hiçte fena değil. Open Subtitles ليس من السيء العيش هنا ليس من السيء إطلاقاً
    Ciddi ciddi Burada yaşamak istiyorum. Open Subtitles أنا حــــــــــــــــــقا أريد العيش هنا
    Ama kalamam, Sammy Burada yaşamak istemiyorum. Open Subtitles لكني لم أستطع البقاء هنا , سامي لا أريد العيش هنا
    Bende, Burada yaşamak zorundayım. Open Subtitles أنا إبن الغارديان آه .. حسنا أنا كنت أعيش هنا أيضا
    Marie için Burada yaşamak uygunsuz bir durumdu, sonra da işe girdi. Open Subtitles لم يكن من المناسب لها أن تعيش هنا بعد أن أصبحت فى تلك الوظيفة
    Emmie, Burada yaşamak istiyor. Defol buradan, pis Yanki! Open Subtitles وسأقدم لكم عرضاً مناسباً إن ايمي متشوقة للعيش هنا
    Güzel, Burada yaşamak istersin diye ümit ediyordum. Open Subtitles رائع , كنت أتمنى أن يعجبكِ بحيث يمكنكِ العيش هنا
    Eğer Siddharth Burada yaşamak istiyorsa. biz de burada yaşarız. Open Subtitles لو أراد سيهدارت العيش هنا إذا فكلنا سنعيش هنا
    Burada yaşamak bizde derin etki bıraktı. Open Subtitles العيش هنا كان له تأثير عميق على كلّ واحدٍ منّا
    Burada yaşamak huzurlu, güzel, sorunsuz. Open Subtitles أرى العيش هنا مريح , هذا جيد، ولا بأس منه
    Sen ve çocuğun Burada yaşamak istiyorsanız bana karşı biraz daha nazik olacaksınız. Open Subtitles لذلك ، إن كنت أنت والطفل تريدون العيش هنا يجب أن تبدأي وتكوني أكثر لطفاً معي
    Burada yaşamak istiyorsan ölmek istiyorsun demektir. Open Subtitles لا بد أنكِ تتمنين الموت .إن كنت تودين العيش هنا
    Burada yaşamak ben bizim için işleri halledene dek geçici bir düzenlemeydi. Open Subtitles العيش هنا كان حلًا مؤقتًا ريثما أصلح الأمور لنا
    Sürekli bu türlü canavarlar ile karşılaşsaydım ben de Burada yaşamak istemezdim. Open Subtitles إذا كان الأمر يعني مواجهة وحوش كهذا طوال الوقت فأنا لا أريد العيش هنا كذلك.
    Burada yaşamak istiyorsan seni koruyacak kişilere ihtiyacın var. Open Subtitles إذا كنت تريد العيش هنا فأنت تحتاج لأشخاص لحمايتك
    Bunu söylediğime inanamıyorum ama Burada yaşamak hoşuma gidiyor. Open Subtitles لا أستطيع أن أصدق أنا أريد أن أقول هذا، لكني أحب العيش هنا.
    Ama şimdi biliyorum ve... artık Burada yaşamak istemiyorum. Open Subtitles ولكن بما أني أعلم الآن.. فلم أعد أود أن أعيش هنا بعد الآن
    Burada yaşamak için beni lanetlediğinizde önem verdiğim herkes böyleydi. Open Subtitles إذاً , كل من أهتممت به عندما طالبتني بأن أعيش هنا
    Evi satmak için kaldım, çünkü artık Burada yaşamak istemiyor. Open Subtitles أنا هنا فقط لأبيع المنزل, لأنها لن تعيش هنا بعد الآن.
    Burada yaşamak zorunda kalırsam kapıya kendimi asarım. Open Subtitles سأعلق نفسي على الباب إن اضطررت للعيش هنا
    Evet, Burada yaşamak için ondan bir tane gerekiyor değil mi Nethan? Open Subtitles أجل أعتقد بان علي الحصول على واحد بالعيش هنا أليس كذلك " نيثان " ؟
    Ve Burada yaşamak zorundayım çünkü bir dairenin parasını karşılayamam. Open Subtitles ويجب ان اعيش هنا لاني لا اتحمل كلفة شقتي الخاصة
    Burada yaşamak harika. Sonunda kendimi bir yere ait hissedebiliyorum. Open Subtitles الحياة هنا مذهلة ، أخيراً انتمي لمكان ما
    Tanrım, ya ölene dek Burada yaşamak zorunda kalırsak? Open Subtitles يا إلهي، ماذا لو كان علينا أن نعيش هنا مدى الحياة؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus