Böylece burada zaman geçirmek için Christmas etkinlikleri revaçta. | Open Subtitles | و للمساعده فى قضاء الوقت هنا فهناك بعض الأشياء المفضله فى الكريسماس |
Hayır, burada zaman geçiriyorum çünkü bize hayat yaratmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لا، انا أقضي الوقت هنا ! لأنني أبني حياة لنا |
Aileler piknik yapıp sevdikleri insanları hatırlar ve burada zaman geçirirlerdi. | Open Subtitles | لخلوة العائلات و.. قضاء الوقت هنا لتذكر الأشخاص الذين أحببناهم |
Bak, ikimizde burada zaman öldürecektik ne de olsa, | Open Subtitles | انظري ، بما أننا كنا سنقتل الوقت هنا بأية حال |
burada zaman geçiriyorum çünkü bir yıllık bir izin almaya ve o zamanı çocuğumuzla geçirip sonra döndüğümde kariyerimin beni bekliyor olması gibi... | Open Subtitles | أنا اقضي وقتي هنا لأنني لا أتمتع بالقدرة على أخذ عام اجازة لقضائه مع ابننا و أعلم أنه عندما اعود ساجد وظيفتي تنتظرني |
burada zaman bol. Sen de çok ilginç sayılmazsın. | Open Subtitles | لدينا الكثير من الوقت هنا وأنت لست مثير للأهتمام |
Demek oluyor ki insanlar burada zaman geçirmişler. | Open Subtitles | مما يعني ان اشخاص قضوا بعض الوقت هنا |
Marty, burada zaman aralıklarını müzakere edemeyiz. | Open Subtitles | مارتي، لا نستطيع المفاوضة على الوقت هنا |
burada zaman doldu. | Open Subtitles | اوه , لا لقد انتهى الوقت هنا |
Çünkü burada zaman kaybediyoruz ve aşağıda Kisker'ın kanaması var. | Open Subtitles | لأننا نضيع نستمر بإضاعة الوقت هنا فـ.. (كيسكر) لازال ينزف بالاسفل. |
Ama burada zaman kaybediyoruz! | Open Subtitles | لكننا نضيع الوقت هنا |
burada zaman kaybediyoruz. | Open Subtitles | نحن نهدر الوقت هنا |
burada zaman biraz zor geçer. | Open Subtitles | -من الصعب تحمل الوقت هنا |
Bunun için canımı dişime takarak çalışıyorum! burada zaman kaybetmenin sırası değil hiç! | Open Subtitles | لقد تمرنت كل يوم من أجل ذلك لا أستطيع إن أضيع وقتي هنا |