"burkan" - Traduction Turc en Arabe

    • بركان
        
    • الموجعة
        
    Yeğenim ve Howard Burkan tarafından şaşırtılmak. Open Subtitles أن تتفاجأ بقدوم ابن شقيقتك و (هوارد بركان)
    Howard Burkan'ı kandırdığında, bir belanın içinde olduğumuzu anladık. Open Subtitles وعندما خدعت (هوارد بركان) علمنا أننا في مأزق
    Bay Burkan bilebileceğiniz gibi, bir sihirbaz, buraya kızımı gözlemlemek ve ona kusur bulmak için getirildi, ama kızıma hayret ederek kaldı. Open Subtitles السيّد (بركان) كما تعرفهُ ساحر والذي أحضرتهُ هنا ليراقب إبنتي ويكتشف العيوب، لكنهُ بقي متعجبٌ منها
    Ve o kadın robot arkadaşından destek alırken, bunu büyüleyici bulmadım; Bence bu benim 15 yıllık çalışmalarımın içinde en karmaşık en iç Burkan anlardan biriydi. TED وبينما كانت تلك المرأة تشعر بارتياح مع رفيقها الإنسان الآلي، لم أكن أجد ذلك رائعا؛ وجدتها واحدة من أكثر اللحظات الموجعة وأعقدها خلال سنواتي ال15 في العمل.
    SP: Ancak elbette ki savaş karşıtı hareketler toplu gösterilere, halk müziği şarkıcılarının ilgi çekici ezgilerine ve savaşın insani maliyetini gösteren iç Burkan fotoğraflara bağlıydı. TED ستيفن: لكن بكل تأكيد الحركات المضادة للحرب تعتمد على التطبيق الجماعي والألحان الجاذبة التي يغنيها معشر المغنين والصور الموجعة التي تعكس التكاليف البشرية للحرب.
    Seyircilerine karşı "Müthiş Burkan" olabilirsin, ama bana göre her zaman favori eşarbımı alıp, bir makasla yarıya kesen ve sihirli değneğini üzerinde sallayıp, bir araya getiremeyen, küçük Howard Burkan olacaksın. Open Subtitles قد تكون (بركان) العظيم لجمهورك لكن بالنسبة لي، ستبقى دائماً (هوارد بركان) الصغير الذي أخذ وشاحي المفضّل، وقطعهُ بمقصّين من المنتصف
    "Müthiş Burkan," eğer lütfederseniz. Open Subtitles - (بركان) العظيم ، إذا سمحتي
    Yemek borusundan bir Super Bowl yüzüğü çıkarılmış ben ve Jordan'ın New England Patriots'da oynayan ikinci dereceden kuzenini içeren, kalp Burkan, acı bir hikâyenin başlangıcı olurdu. Open Subtitles إنها حكاية القلب الموجعة لمصيبة إبن عم جوردن الثاني الذي يلعب لمنتخب انقلترا الجديد وأنا لدي عصابة السوبر بول أزيلت من مريئي
    Ben savaşın sesleriyle büyüdüm -- kesik ve kuvvetli top sesleriyle, yürek Burkan patlama sesleriyle, üzerimizde uçan jetlerin uğursuz vızıltılarıyla ve sirenlerin ağıt yakan uyarı sesleriyle. TED لقد نشأت على أصوات الحرب -- صوت طلقات الرصاص المتقطع ، صوت الإنفجارات الهائلة الموجعة ، الأزيز المشئوم للطائرات الحربية المحلقة وأصوات التحذيرات الكئيبة لصفارات الإنذار .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus