"buzdağının" - Traduction Turc en Arabe

    • غيض
        
    • الجبل الجليدي
        
    • جبل الجليد
        
    • جليدي
        
    • فيض
        
    • قمة جبل
        
    • الثلجي
        
    Herkes WikiLeaks'e çok öfkeli ama bu daha buzdağının görünen ucu. TED الناس مستائون من ويكيليكس, و لكن هذا ليس سوى غيض من فيض.
    Biz DNA buzdağının sadece ucunu görüyoruz. TED نحن نشهد فقط مجرد غيض من فيض الحمض النووي.
    "Hai Lai," sen sadece buzdağının küçük bir kısmını görüyorsun. Open Subtitles هايلي ، أنتِ ترين فقط حافة صغيرة من الجبل الجليدي
    Ancak tüm bunlar buzdağının sadece görünen kısmı. TED مع ذلك، هذه ليست سوى قمة الجبل الجليدي.
    - Bu sadece buzdağının görünen kısmı. - Senin hapiste olman gerekmiyor muydu? Open Subtitles إنه فقط قمة جبل الجليد أليس من المفروض أن تكون بالسجن ؟
    Bunun bir sapkınlık olduğuna inanıyorum, ama aynı buzdağının ucu gibi, sathın altında olabilecekleri de detaylıca incelememiz gerekiyor. Open Subtitles أنا أؤمن بأن هذا إنحراف، ولكن كـقـمـة جبل جليدي علينا أن ندرس بعناية وبدقـة ما يمكن أن يحدث أسفله
    Ayrıca sadece tek bir belge gördüm. buzdağının görünen yüzü olabilir bu. Open Subtitles أضف أني رأيت وثيقة واحدة يمكن أن تكون فحسب غيضا من فيض
    Bu yüzden de çoğu kişi bildiğimiz yalan itirafların çok daha büyük bir buzdağının ucu olduğunu söylüyor. TED ولهذا السبب، يعتبر العديدون أن الاعترافات الكاذبة التي نعلم بها هي قمة جبل جليدي أكبر بكثير.
    - Yani Nokitel sadece buzdağının zirvesinde - Kapa çeneni dostum tamammı! Open Subtitles أنه نقطة من نوكتيل للجبل الثلجي أصمت لحظة
    tüm o büyük, sert, süslü mercanlar ve bir sürü parlak, renkli balıklar vb. Ama bu sadece buzdağının ucudur. TED كل هذه الأشياء الكبيرة، الصعبة، وضع الشعاب المرجانية والأسماك والأشياء المشرقة والملونة. ولكن هذا مجرد غيض من فيض.
    Bakın, sizi temin ederim ki bu kulüp buzdağının uç noktası. Open Subtitles انظر، أنا أضمن لكم أن هذا النادي هو مجرد غيض من فيض.
    Evet. Garip ama kötü değil. Çünkü bu sadece buzdağının tepesi. Open Subtitles أجل، غريب، ولكن جيّد لأنّ ذلك مجرّد غيض من فيض
    buzdağının sadece tepesini gördüğümüz bir dünyada yaşıyoruz. Open Subtitles نحن نعيش في عالم.. جلّ ما نراه فيه هو رأس الجبل الجليدي
    buzdağının merkezine iniş yaptığımızı gösteren görüntüler. Open Subtitles هنا صورة أخرى وقد وصلنا وسط الجبل الجليدي.
    Yeni müşteriler, yeni bir zincir bunlar buzdağının görünen ucu. Open Subtitles زبائن جُدد أعمال جديدة ، و ذلك فقط الظاهر من الجبل الجليدي
    Yani, model işe yarıyor ama bu buzdağının sadece görünen kısmı. İkinci düşüncem ise müziği sadece Guitar Hero gibi bir programla çalmanın yeterli olmayışı. TED إذا النموذج يعمل لكن هذا فقط قمة جبل الجليد لأن فكرتي الثانية أنه ليس كافيا أنك ترغب بعزف الموسيقى على أداة مثل غيتار هيرو
    Buzdağı başıboş okyanusta yüzmekte ve ayaklarımın altında buzdağının gümbürtüsünü hissedebiliyorum. Open Subtitles عائم متشرد في المحيط، وتحت قدمي... يمكنني أن أشعر بقعقعة جبل الجليد.
    Acı acı bağırmasında, deniz yatağına çarpışlarında, okyanus akıntısına kapılışında, kuzeye gidişinde buzdağının değişimini ve üzüntüsünü hissedebiliyorum. Open Subtitles أستطيع أن أشعر بتقلب وصرير جبل الجليد وهذا الصرير كأنه صوت عواء ذئاب قابعة في قاع البحر، لأن تيارات المحيط تبدأ في التحرك إلى الشمال.
    Evrende gördüğümüz karanlık madde ancak buzdağının üst kısmı kadar. Open Subtitles لذا فإن ما نرى هو قمة جبل جليدي في الكون وأغلبه هو المادة المظلمة
    Görünüşe göre, ele geçirdiğimiz kağıtlar, buzdağının görünen kısmıymış. Open Subtitles على ما يبدو، درجة العملة الورق التي ضبطناها كانت رأس الجبل الثلجي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus