Yani çok nadiren ayak basılan bir yerde yaz denizi buzlarını kaybediyoruz. | Open Subtitles | حسناً, إذاً نحنُ نفقد جليد البحر الصيفي في مكانٍ يصعبُ على أي أحدٍ الذهاب إليه. |
Gidemem! Han nehrinin buzlarını kırmayı yeğlerim oraya gitmektense... | Open Subtitles | أفضل ان اكسر جليد نهر الهان واسبح هناك! |
Andy Antarktika buzlarını 25 yıldır araştırıyor. | Open Subtitles | يدرس (آندي) جليد أنتاركتيكا منذ 25 سنة، |
Belli değil. Torres'i dondurduğunda, onun buzlarını çözecek revirimiz vardı. | Open Subtitles | غير مؤكد عندما جمد توريس ساعدت العيادة فى تذويبه |
İlk olarak buzlarını çözmek zorundasın, değil mi? | Open Subtitles | لابد عليك من تذويبه أولاً , صحيح لأنه كان على وشك الموت عند تجميده |