İlk olarak: Hindukuş-Himalaya buzulları bir süredir eriyorlarmış. | TED | أولًا: الأنهار الجليدية الهندوسية كوش الهيمالايا تم ذوبانها لبعض الوقت الآن. |
Küresel ısınma üzerine makale için bazı buzulları çekim yapmak için bu foto muhabirini bu uçma işini aldım. | Open Subtitles | كان علي أن أطير مع تلك المصوّرة الصحفيّة المزعجة لإلتقاط صور لبعض الأنهار الجليدية لمقالة عن الإحتباس الحراري |
Onlar Güney ve Kuzey Kutupları'nın eriyen buzulları. | TED | إنها صور ذوبان جليد القطبين الجنوبي والشمالي. |
Tamamen kendi evi olan Everest'in buzulları arasında dolaşarak rüzgârla buraya sürüklenen yay kuyruk gibi böceklerle beslenir. | Open Subtitles | تقريبا موطنه بين جليد أفيريست، يصيد الفرائس المحموله بالرياح. |
Bu buzulları görmemizi zorlaştırır tabanda suyun kırılması olmadan. | Open Subtitles | ستجعل رؤية الجبل الجليدي أصعب . . بدون وجود ماء على سطح قاعدة |
Kavurucu sıcaklar kutuplardaki buzulları eritti ve İncil'de yazdığı gibi sellere neden oldu. | Open Subtitles | الحرارة الشديدة اذابت قمم القطب الجليدي مسببة طوفان كالمذكور في الإنجيل |
Önümde tırmanacağım çok yüksek bir dağ var üzerinde ne yapacağı bilinmez buzulları ile. | Open Subtitles | لقد جبل طويل القامة لتسلق... ... مع العديد من الأنهار الجليدية الغادرة لعبور. |
buzulları duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعتم من قبل عن الأنهار الجليدية ؟ |
Jason'ın Grönland'ın lojistiği, buzulları ve buzulların aslında ne yaptığına ilişkin uzun uzun yıllara dayanan müthiş bir deneyimi var. | Open Subtitles | (جايسون) لديه نبع عميق من ألخبرة، حول الأنهار الجليدية في (غرينلاند)، حول لوجستيات (جرينلاند)، حول ما كان اداء الأنهار الجليدية. |
Alaska buzulları bilgisiyle bu işin tam anlamıyla babası hatta piri.. | Open Subtitles | (تاد) هو عالم الكتل الجليدية في الواقع هو الجدّ، عراب قاعدة المعرفة حول تلك الأنهار الجليدية في ألاسكا. |
James Balog dünyanın her tarafında eriyen buzulları belgeliyor. | Open Subtitles | (جيمس بالوج) يوثق ذوبان الأنهار الجليدية في جميع أنحاء العالم. |
Antarktika'nın buzulları sabit değil. | Open Subtitles | بالبعد عن كل ما هو ثابت فإن جليد أنتاركتيكا يتحرك |
Açık okyanuslardaki deniz buzulları eriyor. | Open Subtitles | يذوب جليد البحر نحو المُحيط المفتوح |
Dünya sıcaklığının birkaç derece artmasının kutuplardaki buzulları eriteceği hesaplandı. | Open Subtitles | تم إثبات أن بضع درجات زائدة في حرارة الجو ستتسبب في ذوبان القطب الجليدي |
Karbon yakalama konusundaki çalışmalarım hakkında onlarla konuştuğumda aynı derecede şaşırdıklarını görüyorum, çünkü iklim değişikliğiyle mücadele etmem sadece kutup ayılarını veya buzulları kurtarmakla ilgili değil. | TED | ولكن عندما أتحدثُ إليهم عن عملي في جمع الكربون، أجدُ أنهم مندهشون بنفس القدر، هذا لأن محاربة تغيّر المناخ من خلال جمع الكربون لا يتعلق بإنقاد الدب القطبي أو النهر الجليدي فقط |
Sahildeki buzulları da eklerseniz, Ross Buzulunu görebilirsiniz burda-- şuradaki büyük şey-- Ross Buzulu Fransa büyüklüğünde. | TED | ولو تضمن الجرف الجليدي الساحلي. سترى جرف الجليد "روس" ويعتبر الأكبر هناك-- حجمة يساوي حجم دولة فرنسا. |