cüzdanımın orada bir yerlerde olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف محفظتي انها للاسف هناك في مكان ما |
- Çünkü o, eli cüzdanımın yerinde yani cebimde gezen açgözlü hıyarın teki. | Open Subtitles | ـ إنه وغد طماع، يده في محفظتي تفرغها دائما. |
Ve aksanım yüzünden onlar bana bakıyorlar ama cüzdanımın kartondan sahte kredi kartlarıyla dolu olduğunu eninde sonunda fark ediyorlar. | Open Subtitles | واللهجة تجعلهم يحدقون في ولكنهم في النهاية يدركون أن بطاقاتي الأئتمانية مصنوعة من الورق وهم موجودين مع محفظتي |
Ben uyurken cüzdanımın içinden aldığın için asıl sen sağ ol. | Open Subtitles | لا شكرا لك انتى لانك اخذتيها من محفظتى وانا نائم |
- Size cüzdanımın çalındığını söyledim. | Open Subtitles | -قلت لك محفظتى قد سُرقت |
Sonra tekrar tereddüte düşüp kalbim ve cüzdanımın boşluğunu hatırladım. | Open Subtitles | لكنني فكرت مجدداً، في أن محفظتي وقلبي فارغين. |
Ayrıca bu cüzdanımın ön gözünde ne arıyor? | Open Subtitles | انا اتسائل كيف وصلت الى محفظتي اصلاً ؟ |
cüzdanımın üstüne çıkınca daha uzun olduğumu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها بأنني أطول عندما أقف على "محفظتي" |
Çalınan cüzdanımın içindeydi. | Open Subtitles | كنت أضعها في محفظتي ، لكنها سُرقت |
- Şu anda cüzdanımın üzerinde duruyor olsaydım, daha uzun olurdum. | Open Subtitles | ...أتعرف لو أني أقف على محفظتي سأكون طويلاً |
- Ama öyle. cüzdanımın bulunacağını biliyorum ve öyle oldu. | Open Subtitles | كنت أعرف أن محفظتي سترجع وقد أعادها! |