Cadillac'ın kanatçık yapımını devam ettirmediğini Chrysler'e ileten kişi odur. | Open Subtitles | إنه الرجل الذي أخبر كرايسلر أن كاديلاك ستتخلص من الزعانف |
Oradan uzaklaşsan iyi olur çünkü Cadillac diye dua etmiştim. | Open Subtitles | من الافضل ان تتحرك لاني صليت من اجل سيارة كاديلاك |
Amerikalı mısın? Liz Taylor, Cadillac, Hollywood, Canaveral Burnu. | Open Subtitles | امريكى , ليز تايلور , كاديلاك هوليود , كيب كانيفرال |
Bir bacağını şu Cadillac'ın tamponuna diğerini de şu Ford'a bağlarım ve "bum!" | Open Subtitles | و سأربط إحدى ساقيه لهذه السيارة الكاديلاك و الآخرى للسيارة الفورد و سأسحقه |
İşten 8'de çıkıyorum. O halde Cadillac'ımın deposunu doldurduğumdan emin olayım. | Open Subtitles | عند الساعة الثامنة اذآ علي ملء خزان الوقود في سيارتي الكاديلاك |
Sanırım az önce bir Cadillac'la Martha geldi. | Open Subtitles | انا اكرة ان اقاطع. لكن اعتقد ان مارتا غادرت في كاديلاك |
Yeni Cadillac'lar, bahis oynamalar. | Open Subtitles | يقودون سيارات كاديلاك و يراهنون بنسبة 50 بالمائة |
Benim için birisini halletmeni istiyorum. Siyah bir Cadillac'ta olacak. | Open Subtitles | اريدك ان تهتم بامر احدهم من اجلى سيكون فى سياره كاديلاك سوداء |
Cadillac'ın, kanatçıklardan kurtulmaya çalıştığını Chrysler'e ileten kişi oydu. | Open Subtitles | إنه الشخص الذي أخبر شركة كرايسلر أن شركة كاديلاك سوف تلغي الزعانف |
Kardeşinin ilgisini çekmek için Cadillac mı gerek? | Open Subtitles | ماذا احتاج.. سيارة كاديلاك لكى اعجب اختك |
Cadillac'ı size getirmem karşılığında... alacağım miktar en az.... | Open Subtitles | أنا ذاهب لتسليم أي كاديلاك لعينة ما لم أكن متأكداً مما لدي |
O büyük siyah Cadillac'ını görünce FBI'dan olabileceklerini düşündüm. | Open Subtitles | سيارته كاديلاك كبيرة سوداء جعلتني أعتقد أنه من المباحث الفيدرالية |
Hepinizin bildiği gibi, birincilik ödülü bir Cadillac Eldorado. | Open Subtitles | وكما تعلمون جميعا, الجائزة الأولى هى سيارة كاديلاك ألدورادو |
Bence şu anda muhtemelen ayda altın bir Cadillac kullanıyordur. | Open Subtitles | الآن أعتقد أنه ربما على القمر يقود كاديلاك ذهبية |
Komşularınızla konuştuk. Bir Cadillac görmüşler. | Open Subtitles | تحدثنا إلى جيرانك و قالوا أنهم رأوا سيارة كاديلاك |
Ama oğlan gösteriye katıldığından beri, haftanın her günü, okul ve yollar için harcanabilecek parayla, kendine bir Cadillac alıyor. | Open Subtitles | منذ أن إنضم له الفتى فإنه يحصل لنفسه على سيارة كاديلاك لكل يوم فى الأسبوع يشتريها بالمال الذى نحتاجه للطرق و المدارس |
Seni almaya Cadillac'la geleceğim. | Open Subtitles | سأجعلكِ ممثلة عظيمة سآتي إليكِ في سيارة كاديلاك |
Gizli Servis olmaz, polisi ara. Onlara Cadillac'ı anlat. | Open Subtitles | و ليس الخدمة السرية الشرطة ، و أخبريهم عن الكاديلاك |
Bizim Cadillac. Bluesmobil. | Open Subtitles | الكاديلاك التي كانت عندنا سياره بلوزموبيل |
Cadillac'ımı aklı şeyinde olan birinin kullanmasına asla izin vermem. | Open Subtitles | لن أجعل شخص لا يعلو بنظره عن مؤخرته يقود سيارتى الكاديلاك |
- Meksikalılar Cadillac'ta nasıldır bilirsin.. | Open Subtitles | أتعرف كيف همّ المكسيكيون وسياراتهم الكادي |
Ayrıca bir tane Jet Ski çeken 2004 model bir Cadillac arıyoruz. | Open Subtitles | وأيضاً كنا نتعقب كادلاك 2004 ديفيل ..والزلاجة المائية متورطة في السرقة أي شيء عن هذا ؟ |
Bir zamanlar Cadillac kullanırdım | Open Subtitles | -قد ازالوا لي شعري -تعودت ان اقود سيارة كادليك |
Cadillac'ımla aylak aylak gezer savaş olanları yapıp, kaçak içki içerdik. | Open Subtitles | ونفجّر في الأنحاء بينما نحن نتجوّل بسيارتي الكاديلك ونقوم بالتخطيط للحروب , والشّرب |