| Yalan konuşuyorsan, açlıktan ölene kadar en yakın ağaca canlı canlı asılacaksın. | Open Subtitles | إن تكلمت باطلاً فسأعلقك حياً على أقرب شجرة إلى أن يذويك الجوع |
| Öyle konuşma. Beni canlı canlı yiyecekmiş gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | لا تكونى متشائمة هكذا فأنتِ لن تأكلينى حياً |
| Londra'da gece karşıya geçemeyiz. Vahşi köpeklerle doludur. Bizi canlı canlı yerler. | Open Subtitles | لا يمكننا عبور لندن في الظلام فهي مليئة بالكلاب المتوحشة وستأكلنا أحياء |
| canlı canlı gömülmek gibi. Her zaman bunun gibi karanlıktı. | Open Subtitles | مثل أن تدفن حيا لقد كانت مظلمة دائما مثل هذا |
| Asırlar önce atalarımız popüler bir eğlence olarak kedileri canlı canlı yakarlardı. | TED | في القرون الماضية كان بِمقدور سلفنا إحراق القطط حية كوسيلة شائعة لممتعة |
| Kafayı sıyırmış... ve çocuğun birini canlı canlı mumyalayıp öldürmüş. | Open Subtitles | لقد فقد صوابه وقام بتحنيط طفل وهو علي قيد الحياة |
| Burnunuzun dibinde, tapınağa girip beni canlı canlı haşladı neredeyse. | Open Subtitles | لقدّ تسللت إلى القصر رغماً عنكنَّ، و كادت تغليني حيّاً. |
| Bu iyi bir ruhun kendini canlı canlı tüketmesi fikrinden daha iyi bir varsayım. | Open Subtitles | ، حسناً ، هو أفضل من البديل بعض الأرواح الصالحة ، تأكل نفسها حيّة |
| Polisin yüzünü çizdi, kulağını kesti ve onu canlı canlı yakacaktı. | Open Subtitles | لقد شرح وجه الشرطي و قطع أذنه و كان على وشك حرقه حياً |
| Kara da köpekbalıkları var, seni canlı canlı yerler. | Open Subtitles | إن هناك على الارض قروش سوف تلتهمك حياً .. |
| Kara da köpekbalıkları var, seni canlı canlı yerler. | Open Subtitles | إن هناك على الارض قروش سوف تلتهمك حياً.. |
| Eğer doktora kalsaydı, canlı canlı derini yüzerdi. | Open Subtitles | ,ولو أُحيل الأمر إلى الطبيب لكان جلدك سيسلخ عنك حياً |
| Lütfen, Wanda, beni canlı canlı kaynatma. | Open Subtitles | ارجوكي , واندا, لا يجب عليك ان تغليني حياً. |
| Yine her bir şehirden beş bin kişi alınacak ve canlı canlı yakılacak. | Open Subtitles | و خمسة آلاف شخص من كل مدينة لكى يحرقوا أحياء |
| İçimizden bazıları kendilerini, canlı canlı çukurun içine attılar. | Open Subtitles | البعض من مجموعتنا ألقوا بأنفسهم داخل الحفرة أحياء |
| canlı canlı gömülme, hadim etme ya da başka birçok şey olabilir. | Open Subtitles | قد يكون الدفن حيا , او الإخصاء .لأحدهم او اشياء اخرى كثيره |
| Aella onun bağlanıp canlı canlı kurt çukuruna atılmasını emretti. | Open Subtitles | أيللا أمر بألقائه حيا ومقيدا لوكر الذئاب |
| 14 yaşında bir kız canlı canlı gömüldü ve oksijeni bitiyor. | Open Subtitles | مراهقة في الرابعة عشرة دفنت حية في صندوق وينفد منها الأوكسجين |
| Hükümet beni canlı canlı yerken, aptal herif masaları düzenliyor. | Open Subtitles | الحكومة تأكلني على قيد الحياة والصبي الغبي الذي يحدد الجدول |
| Birini hiç parmak izi bırakmadan nasıl canlı canlı gömebilirsin ki? | Open Subtitles | كيف يمكن أن يدفن أحد أحدهم حيّاً ولا يترك أي بصمات؟ |
| Bir aile, garajlarında araç içinde canlı canlı yandılar. | Open Subtitles | عائلة أحرقت وهي حيّة عام 1979 داخل سيارتهم, بكراجهم الخاص أي مدينة؟ |
| Dişi, avı yuvasında yiyebilmek için onları canlı canlı kozalamış. | Open Subtitles | دعنى اريك شئ؟ اترى,فريستها تبقى حيه داخل الشرنقه حتى تستطيع اكلها فى عشها |
| Dünyayı kurtarmanın tek yolu onu canlı canlı yiyen parazitleri yok etmek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لإنقاذ العالم هي بتدمير الطفيليات التي تأكله حيًا |
| Yani adamı bu böceklerle mi gömmüşler? Onlar da adamı canlı canlı yemişler mi? | Open Subtitles | رمى لذا شخص ما هذه في مع رجلنا , وبعد ذلك أكلوه حيّ ببطئ؟ |
| Biraz sonra tanık olacağınız şeye bir saniye bakabilmek için canlı canlı yakılan ya da bağırsakları sökülen adamlar oldu. | Open Subtitles | يوجد رجال قد تم حرقهم وهم احياء او قد انتزعت احشائهم فى لحظة عن الذى سوف تشهد علية |
| Zeus babası Titan Kronos tarafından canlı canlı yutulan kardeşlerinin kaderinden kaçmıştır. | Open Subtitles | كان زيوس محظوظا لأنه لم يواجه نفس مصير إخوته الذين ابتلعهم أبيهم أحياءً الجبار كورنوس |
| Bu yüzden, canlı canlı yakılmana karar verdim! | Open Subtitles | ولهذا, حكمت عليهم بالإحراق أحياءاً! |
| canlı canlı gömdük, yine kurtuldu. | Open Subtitles | سيدني، أستراليا لقد دفنّاه حيّا ،و مشى حرّا |
| Hiçbir hapishane onu zaptedemediği için canlı canlı, erimiş demir potasına atılmış. | Open Subtitles | ولدرجةأن لا سجن يتسع له رمي وهو حي في بودقة من الحديد الذاب |