Bu yüzden Kim Palmieri aradaki farkı kapatacak, Bay Canning... | Open Subtitles | ولهذا ستقوم كيم بالميري بتعويض هذا النقص شخصياً سيد كانينغ. |
Bay Canning Başbakan olduğundan beri oraya davet edilmemiştim! Deborah oraya gitmemi onaylamazdı! | Open Subtitles | لأنه لم تتم دعوتي منذ كان السيد كانينغ رئيساً للوزراء ديبرا ستمقت ذهابي هنالك |
Bu yüzden bir suçlu arıyorsanız, Bay Canning'le görüşün. Yeterli mi? | Open Subtitles | لذا فلو كنت تبحث عن المجرم تحدث مع مستر كانينغ |
Diyordum ki, ertesi günü bana iş teklif ettiniz, Bay Canning, ...bu ilerlemelerde sürekli yardım etmenin karşılığı olarak. | Open Subtitles | كنتُ أقول قبل بضعة أيام أنت عرضتَ عليّ وظيفة يا سيد كاننغ مقابل مساعدتي المستمرة لك خلال هذه الإجراءات |
Bu sabah, Bay Canning'in telefon görüşmesini duyacak kadar yakın mıydınız? | Open Subtitles | وهذا الصباح، هل كنتِ قريب بما يكفي لسماع محادثة السيد كاننغ الهاتفية؟ نعم. |
Öğle yemeği randevunuz geldi, Bay Canning. Telefonlarınızı da yönlendirdim. | Open Subtitles | مستر كانينغ لقد حان موعد غدائك وقد قمت بتمرير المكالمات من هاتفك |
Hâlâ burada olduğunuzu bilmiyordum, Bay Canning. | Open Subtitles | لكنني لم أدرك أنك ما تزال هنا سيد كانينغ. |
Bay Canning'den önceki avukat, Bay Stern delil listemizi kabul etti. | Open Subtitles | لقد قام السيد ستيرن المحامي الذي سبق السيد كانينغ بالتوقيع والموافقة على لائحة الأدلة الخاصة بنا. |
Uyumlu olduğumuzu sanmıyorum, Bay Canning. | Open Subtitles | لا اعتقد أننا ننسجم مع بعضنا جيداً سيد كانينغ. |
Bay Canning geçen sene bize karşı bir davada Elvatyl üreticilerinin savunmasını yaptı. | Open Subtitles | لقد دافع السيد كانينغ عن صانعي إيلفاتيل العام الماضي في قضية ضدنا. |
Geçen sene Bay Canning'in müvekkiline karşı kullandık. | Open Subtitles | لقد استخدمناه العام الماضي في دعوى قضائية ضد عميل السيد كانينغ. |
- ...diye düşünüyorum, Bay Canning. | Open Subtitles | حتى يحين دورك في استجواب الشاهدة سيد كانينغ. |
Canning'in müvekkillerini toplamak kolay olur sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أن عملاء كانينغ سيكونون أسهل لخطفهم |
Canning Dipple'in karşı tarafını temsil ediyor. | Open Subtitles | كانينغ يمثل المعارض للسيد ديبل إنه يريدنا |
Bay Canning, sıranız gelecek. | Open Subtitles | لا لا لا سيد كانينغ سوف يحين دورك. |
- Canning kadar büyük değil ancak bunu bir artı olarak görüyoruz. | Open Subtitles | أنها ليست كبيرة كشركة كانينغ -لكننا نرى أنه ايجابي |
O halde Bay Canning'in Chicago'daki ortaklarına yapılan bir arama olmadı. | Open Subtitles | إذًا لم تكن هناك مكالمات لشركاء السيد كاننغ في شيكاغو؟ |
Yoksa gıyabında mahkemeye itaatsizlik mi etmek istersiniz? Bu kanıtlar ışığında Bay Canning, davacı lehinde karar veriyorum. | Open Subtitles | أم أنك تريد أن تحكم عليك غيابيًا بسبب عصيانك لأمر المحكمة؟ بعد النظر في هذه الأدلة يا سيد كاننغ |
Sayın Yargıç, Bay Canning bunu iki gündür söyleyip duruyor. | Open Subtitles | سيدتي، إن السيد كاننغ يقول هذا منذ يومين |
Bay Canning ile anlaşabilmek için haftalardır uğraşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول منذ أسابيع أن نتفاوض مع السيد كاننغ |
Mahkemeye dönmem gerek Bay Canning. | Open Subtitles | عليّ العودة إلى المحكمة يا سيد "كاننق" |
DÖA Canning, güneydoğu yerel AÇKD timi ile birlikte olay yerinde. | Open Subtitles | العميل الخاص " كانين " فى مسرح الجريمة بصحبة الفريق الاقليمى |