Bu resim 2015'te Akdeniz'de ölen beş yaşındaki Alan Kurdi'nin cansız bedenini gösteriyor. | TED | فهي تري جسدًا بلا حياة لآلان الكردي ذي الخمس سنوات، وهو لاجئ سوري لفظ أنفاسه الأخيرة في البحر الأبيض المتوسط سنة 2015. |
Bir projede, kadavralar yani cansız bedenler, donduruldu ve ipince diskler halinde kesildi. | TED | في مشروع واحد تم تجميد الجثث أو الأجساد الميتة ثم تقطيعها إلى شرائح اسطوانية رقيقة |
Bir zamanlar cansız bir nesne, tekerlekli sandalyedeki çocuğun akılsız hayaleti olarak görüldüm. | TED | في مرة كان ينظر لي ككائن جماد شبح أبله لصبي في كرسي متحرك. |
Gözlerinin önünde canlı bir hayvanın ölüşünü ve sonra kalan cansız parçalarını yemeyi turistler eğlenceli buluyor. | Open Subtitles | مشاهدة يموت الحيوانات الحية أمام أعينهم ومن ثم الاضطرار إلى أكل بقايا هامدة ردود مسلية تسبب من كل من السياح. |
cansız nesnelerin kendiliğinden eşzamanlı hareket etmesi yani... | TED | أشياء جامدة يمكنها التزامن بصفة تلقائية. |
Nasıl olup da cansız kimyasal karışımların kendilerini yaşayan bir şeye dönüştürdüğünü bilemiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف كيف أن خليط من الكيميائيات غير الحية حولت نفسها لشيئ حيّ |
Atomlar ve atomların içinde hareket edebileceği boşluk olmadan, dünya katı, durağan ve cansız bir yer olurdu. | Open Subtitles | بلا ذرات وفضاء خالي كي يتحركوا داخله سيكون العالم جامد وثابت وميت |
Daha önce kimseyi bilinçli bir cansız bedene geçirmedim. | Open Subtitles | أنا أبداً مَا وضعت أي واحد في جثّة واعية من قبل |
Bayan Crain... kocasının onun için yaptırdığı eve... cansız bedeniyle taşınmıştı. | Open Subtitles | السيدة كارين حملت بلا حياة إلى البيت زوجها بناة لها |
Bayanlar ve baylar... ..mesdames et messieurs,... ..Damen und Herren, önceden aciz bir cansız doku yığını olan şey şimdi karşınızda kültürlü, bilinçli bir salon adamı. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة من الذي كان بوضوج كتلة من الأنسجة بلا حياة هل لي أن أقدّم الآن أكثر رجل مثقّف ومتطوّر |
"...cansız maddeye yaşamı ihsan etme gücüne..." | Open Subtitles | أنا بنفسي أصبحت قادر على جعل الأشياء الميتة |
Acaba bu bebeğin annesinin cansız bedenine sarılmasını sağlayan bir tür sevgi mi? | Open Subtitles | هل هو نوع من الحب ؟ ذلك الذي يبقى هذا الصغير متعلقا بفراء أمه الميتة ؟ |
Rüzgar cansız bir varlık; yırtıcı hayvan ise irade sahibi bir etken. | TED | حسنا، الرياح جماد الحيوان المفترس عامل ذو نية |
kendinizin, yaşamınızın özünüzün, cansız bir eşyadan farkı kalmayacağını kabullenmek çok zor. | Open Subtitles | سوف تتوقف تماما عن الوجود وأنك ، وحياتك، جوهرك، هو فعلاً شيئ ما يخرج من كيس جماد. |
Eğer cennet senin için boş ve cansız kaya ise. | Open Subtitles | إذا كانت فكرتك من السماء هل لالجرداء والصخور هامدة. |
Sonra insanlar gelip mezardaki cansız, soğuk bedeninin üstünde tepinirler. | Open Subtitles | وسوف يظلوا محققوا المباحث الفدرالية يتنصتون عليك .حتى وأنتي في قبرك جثة هامدة |
Kendi yansımasını ayırt edemez ve bazen cisimleri cansız görür. | Open Subtitles | لقد أخطات في تعريف إنعكاسها وأحياناً مواد جامدة |
Evet. Anımsarsan, en başta seni terapiye getiren cansız objeleri vurmandı. | Open Subtitles | حسناً, حسب ما أتذكر إطلاق النار على أشياء جامدة |
Bu yapay yaşam deneyleri cansız sistemlerden canlı sistemlere doğru olası bir geçiş yolunu tanımlamamızda bize yardımcı olmaktadır. | TED | لذا فإن إجراء تجارب الحياة المصطنعة هذه يساعدنا على تعريف السبيل المحتمل بين الأنظمة غير الحية والحية. |
6 aylıkken, neredeyse herbirimiz canlı ve cansız nesneler arasındaki farkı ayırt etme yeteneğine sahip oluruz. | TED | وفي عمر 6 شهور، يمكن لأي منا التمييز بين الأشياء الحية وغير الحية. |
İçsel güç yoluyla cansız bir nesnenin hareketi! | Open Subtitles | بتحريك شيء جامد من خلال القوة الداخلية. |
Gitmem gerek. O evde bir kadının cansız bedeni beni bekliyor. | Open Subtitles | بربّك، عليّ الرحيل هنالك جثّة ميتة بذلك المنزل |
Geniş araziler donmuş bir gezegen gibi cansız görünmektedirler | Open Subtitles | مناطق واسعة تظهر بدون حياة ككوكب متجمد |