"casusların" - Traduction Turc en Arabe

    • الجواسيس
        
    • جواسيس
        
    • جواسيسك
        
    • للجواسيس
        
    • جاسوساً
        
    Genç erkek çocuklara intihar saldırısı için gerekçeler ve casusların infaz edilişi öğretiliyor. TED يتم تعليم الأطفال الصغار المبررات للقيام بهجمات إنتحارية وإعدام الجواسيس.
    - casusların sorgulanması benim alanıma girer. Open Subtitles . إذا كان سيتم إستجواب الجواسيس فهذه إدارتى
    İçeride güvenlik güçleri casusların ve bozguncuların peşine düştü. Open Subtitles داخـل المـدينـه، واصـل الأمـن مطاردة الجواسيس و الأنهزاميين
    casusların rahatça gezmesine izin vermeyiz. Open Subtitles وليس من سياستي للسماح جواسيس لبالتجول بحرية.
    Askerlerin ve casusların Beytüllahim'e dönen her adamı dikkatlice izlesin. Güçlü bir adam. Open Subtitles ـ اجعل جنودك و جواسيسك متيقظين للرجال العائدين إلى بيت لحم
    İletişim kurmak için casusların açık alanda işaret bırakması eski bir yöntemdir. Open Subtitles ترك إشارات في الأماكن العامة هي طريقة عريقة للجواسيس للتواصل في الميدان
    Hükümetim casusların yüksek güvenlikli üsse girmesini hoş karşılamayacaktır. Open Subtitles حكومتى لا تعطف على الجواسيس التى تعبث فى وسائل أمنها العليا
    Belki de bu bulunmak istemeyen casusların yaptıkları bir şeydir. Open Subtitles لربّما هذا مثل مهمّة الجواسيس الذين لا يريدون أن يوجدوا تعرفين
    Ama onu uygulayan casusların benim gibi anneleri yoktur herhalde. Open Subtitles اتدري شيئا ؟ هؤلاء الجواسيس لم يملكوني كأم - هيا
    İşe alınana kadar casusların gerçek olduğunu bilmezdim. Open Subtitles أنا لم أعرف الجواسيس حتى كانوا حقيقيون حتى أنا جنّدت.
    casusların, onları tanımlayacak şeyler taşımamaları gerekir. Open Subtitles يفترض في الجواسيس التنقل بخفة وبدون أي شيء يعرِّف به
    casusların tarafsız kalmasının bir sebebi vardır. Open Subtitles هناك سبب لمحاولة الجواسيس الإنفصال بأحاسيسهم
    Soğuk savaşın bitmiş olması bütün casusların evlerine dönmüş olması anlamına gelmez. Open Subtitles 'انتهاء 'الحرب البارده لا يعني ان الجواسيس عادوا الى اوطانهم
    Belki de casusların kaderi ortadan kaybolmaktır. Open Subtitles حسنا، ربما انه نفس مصير الجواسيس لتختفي تماماً.
    Yetişkin casusların gidemediği yerlere gidiyorlardı ve sıradan casusların yapamadıklarını yapıyorlardı. Open Subtitles تأسسوا ليذهبوا حيث لا يستطيع الجواسيس الكبار ان يذهبوا ويفعلون ما لا يستطيع فعله الجواسيس العاديين
    Biz YMB'nin üyeleriyiz, eski moda casusların kalan son üyeleri. Open Subtitles نحن مكتب خدمات الإضطراب، آخر الجواسيس التقليديّون
    casusların operasyonlara ailelerini karıştırmamalarının bir nedeni vardır. Open Subtitles هناك سبب الجواسيس تحاول ان لاتورط العائلة في العمليات
    Amerikan rüyasını yaşıyoruz, senin gibi yardım eden casusların rüyası. Open Subtitles كلنا نعيش فى الحلم الامريكى.. الحلم الذى ساعد فى بروزه جواسيس مثلك.
    Güney'li casusların New York'u yakacağı yolunda, aynen Vermont'ta yaptıkları gibi. Open Subtitles جواسيس الثوار يخططون لأشعال نار في نيويورك مثلما فعلوا في تلك البلدة في فيرمونت
    Bir kez bu bahçede konuştuk diye küçük casusların hemen sana mı söyledi? Open Subtitles لأنني تكلمت معها مرة في هذه الحديقة فأتى أحد جواسيسك ليخبرك؟
    Eski casusların özel sektöre bilgi satması olağan birşeydir. Open Subtitles من المألوف للجواسيس السابقين أن يبيعوا المعلومات إلى القطاع الخاص
    casusların olayı da bu zaten. Open Subtitles هذا هو مغزى أن تكون جاسوساً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus