Sana bir sorum var, Ceaser. Sana da gül kokuyormuşum gibi mi geliyor? | Open Subtitles | ولدي سؤال من اجلك سيزر, هل تبدوا رائحتي مثل رائحة الورود؟ |
Yuri'ciğim. Söyle Ceaser'ın yağmurluğunu getirsin. | Open Subtitles | أخبره أن يحضر معطف المطر "من أجل "سيزر" يا "يوري |
Şimdi, bunu biraz abartılı bulabilirsiniz ve belki de öyle, ama yine de, bunun olması muhtemel ve bilirsiniz, bunu şöyle düşünebilirsiniz, bilmiyorum, Julius Ceaser'a İngilizce dersler vermek gibi ve Congress kütüphanesinin anahtarlarını vermek gibi. | TED | الان، قد تقول ان هذا الكلام مبالغ فيه، و ربما يكون كذلك و لكن بغض النظر، فهو ايضا يمكن ان يحدث و يمكنك ان تعتبر هذا مثل، لا اعرف اعطاي جوليوس سيزر دروس في اللغة الانجليزية و مفتاح الدخول لمكتب الكونجريس |
Ceaser a olanları duydum , üzgünüm . Umarım üstesinden gelir, o iyilerden ve iyilerde nadir dir. | Open Subtitles | أسف على ما حدث لـ(سيزر) أتمنى أن يتعافى قريباً |
Beni almak için Ceaser'ı vurdu . | Open Subtitles | يجب أن تستعيد (سيزر) و نجتمع |
Ceaser ' a. | Open Subtitles | -نخب (سيزر ) -بصحته |