"cephanesi" - Traduction Turc en Arabe

    • ذخيرة
        
    • ترسانة
        
    • ذخيره
        
    • وذخيرة
        
    • ذخيرته
        
    - 24 yap onu. Hava kuvvetlerinin ne cephanesi ne de yakıtı var. Open Subtitles القوات الجوية الخاصة بهم لا تملك ذخيرة او بنزبن
    O dur isaretini ucurdu. ve cephanesi var. Open Subtitles لقد تجاوزت أشارة التوقف تلك و قد حصلت على ذخيرة
    Ya cephanesi ya da pilleri bitmiş herhalde. Open Subtitles لا يمكن معرفة ما إذا كان هو من ذخيرة أو البطاريات.
    İstedikleri kadar çok veya az kullanabilirler ve öğretmenlerin cephanesi haline gelirler. TED يمكنهم استعمالها قليلاً أو كثيراً حسبما يريدون، وتكون حينها أداة مهمه في ترسانة الأستاذ.
    Obje cephanesi olan bir düşman tehlikeli olmakla kalmaz. Open Subtitles عدو يَملِك ترسانة مُسلحة مِن القطع الأثرية لن يكون خطيراًً فقط
    Daha büyük sorunlarınız var. Adamların kışlık giysi ve cephanesi yok. Open Subtitles لديكم مشاكل اكبر فالرجال ليس لديهم ملابس شتويه او ذخيره كافيه
    Adam silahlıymış. Yemeği, malzemeleri ve cephanesi varmış. Open Subtitles هذا الرجل مسلح، لديه طعام ومؤن وذخيرة.
    cephanesi bittiğinde, o devam ederdi. Open Subtitles عندما يستنفذ ذخيرته تأخذ هي زمام الأمور.
    cephanesi ve yiyeceği yetersiz olan bir avuç Apaçiye karşı başarılı sonuçlar alacak bir harekat icra edemiyoruz. Open Subtitles ... نحن لا نستطيع القيام بخاتمة ناجحة في حملة ضدّ حفنة من الاباتشي ... ليس لديهم غذاء ولا ذخيرة
    Tatbikat cephanesi, eğitim amacıyla kullanılan ölümcül olmayan mermi türlerindendir. Open Subtitles {\cH318BCB\3cH2A2AAB} ذخيرة المحاكاه هي تشكيل قذيفة غير قاتلة {\cH318BCB\3cH2A2AAB} عادةً تستخدم لأغراض تدريبية
    Burada görünüşe göre sen ve Fonnegra'nın cephanesi bitiyor ama çapraz ateşten kaçmayı başarıyorsunuz. Open Subtitles أنت وFonnegra، على ما يبدو خارج ذخيرة في هذه النقطةِ، قادر على الهُرُوب تبادل إطلاق النار المُرَكَّز.
    Emin ol elimde şirinlik cephanesi çok. Open Subtitles صدقيني انا لدي ذخيرة من الاشياء اللطيفة
    - P90'ları var. cephanesi Leon Caldwell'in üstünde bulduğumuzla aynı. Open Subtitles " إنها نفس ذخيرة " ليون كولدويل
    - cephanesi olan var mı? Open Subtitles ايوجد ذخيرة مع احد؟
    Ben Afganistan'dayken bir cephanesi olan arkadaşımla konuştum. Open Subtitles حادثت منذ قليل صديقًا لي كان يدير مستودع ذخيرة لمّا كنت في (أفغانستان).
    Sence evinde silahlarla dolu bir cephanesi yok mudur? Open Subtitles ألا تظن أن لديه ترسانة من الأسلحة موضوعة في كافة أرجاء المنزل؟
    Buna ihtiyacı da yoktu, elinde sandalye fırlatmak gibi bir cephanesi varsa. Open Subtitles -لمْ تكن مُضطرّة لذلك ، ليس عندما يكون بين يديها ترسانة كراسي طائرة.
    Uzun lafın kısası, Rip'in gizli bir cephanesi varmış. Open Subtitles القصة يطول شرحها، واختصارها أن (ريب) امتلك ترسانة سرية.
    Hem beyaz hem de cephanesi bitti. Open Subtitles إنه أبيض و لا يملك أي ذخيره
    Adam silahlıymış. Yemeği, malzemeleri ve cephanesi varmış. Open Subtitles هذا الرجل مسلح، لديه طعام ومؤن وذخيرة.
    cephanesi bizde. Open Subtitles لا، لدينا ذخيرته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus