"cevap vermek zorunda" - Traduction Turc en Arabe

    • مضطرا للإجابة
        
    • عليك الإجابة
        
    • لديك للإجابة
        
    • عليك الرد
        
    • عليكَ الإجابة
        
    • عليكِ الإجابة
        
    • عليك أن تجيب
        
    • علي أن أجيب
        
    • مضطراً للإجابة
        
    • من الضرورى أن أجيب
        
    • مضطر للإجابة
        
    • مضطرة للإجابة
        
    • عليّ الإجابة على
        
    • عليك أن تجيبي
        
    Hemen cevap vermek zorunda değilsin! Acele etme ve bana geri dönüş yap. Open Subtitles لست مضطرا للإجابة مباشرةً خذ وقتك وعُد إلي بالإجابة
    Pekâlâ, sana cevap vermek zorunda olmadığın bir soru soracağım. Open Subtitles حسناً، لدي سؤال لك وليس عليك الإجابة عليه
    cevap vermek zorunda değilsin. Open Subtitles لم يكن لديك للإجابة.
    Aradığımda telefona cevap vermek zorunda değildin. Open Subtitles لم يكن واجبا عليك الرد على الهاتف عندما اتصلت
    Dylan başka soruya cevap vermek zorunda değilsin. Open Subtitles ليسَ عليكَ الإجابة على المزيد من الأسئلة
    Sana bir sorum var ama istemiyorsan cevap vermek zorunda değilsin. Open Subtitles لدي سؤال , ليس عليكِ الإجابة عنه إذا لم تريدي ذلك
    Hiçbir soruya cevap vermek zorunda değilsin. Hiçbir şey yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles وليس عليك أن تجيب على أسئلتي ولا أن تفعل أي شيء
    Ne derseniz deyin, sorularınıza cevap vermek zorunda değilim. Open Subtitles ليس علي أن أجيب عن المزيد من أسئلتك، مهما تقول.
    Sen hikayeni anlat. Sorularına cevap vermek zorunda değilim. Open Subtitles قم براوية قصتك ، لست مضطراً للإجابة على أسئلتك
    Bu soruya cevap vermek zorunda değilim. Open Subtitles لست مضطرا للإجابة عن ذلك السؤال
    Baskı yok. Hemen cevap vermek zorunda değilsin. Open Subtitles لا ضغوط عليك، لست مضطرا للإجابة الآن.
    Şu anda cevap vermek zorunda değilsin, sadece bir düşün. Open Subtitles لا يتوجب عليك الإجابة الآن, فقط فكر بالأمر
    cevap vermek zorunda kalabilirsin. - Zach hakkında mı? Open Subtitles وسيتوجب عليك الإجابة على الأمر
    cevap vermek zorunda değilsin. Open Subtitles لم يكن لديك للإجابة.
    Bir noktada ona cevap vermek zorunda kalacaksın. Open Subtitles سيكون عليك الرد عليه في وقت ما.
    Buna... Buna cevap vermek zorunda değilsin. Open Subtitles ليس عليكَ الإجابة على ذلك.
    Buna cevap vermek zorunda değilsin ama küçükken cinsel tacize uğradın mı? Open Subtitles ليس عليكِ الإجابة هل تعرضت للتحرش في صغرك؟
    Ben sorabilirim. Siz cevap vermek zorunda değilsiniz. Open Subtitles بإستطاعتي السؤال وانت لا يجب عليك أن تجيب
    Çaylağa cevap vermek zorunda mıyım? Open Subtitles هل علي أن أجيب هذا المبتديء؟
    O zaman sorularına ordumla cevap vermek zorunda kalırım. Open Subtitles بعدها سأكون مضطراً للإجابة على أسئلتهم مع جيشّي
    Burası bir mahkeme değil ve sorularınıza cevap vermek zorunda değilim. Open Subtitles ، هذه ليست قاعة محكمة وليس من الضرورى أن أجيب على أسئلتك
    Avukatın sorularımıza cevap vermek zorunda olmadığını söyledi mi? Open Subtitles هل أوضح لك محاميك بأنك غير مضطر للإجابة على أسئلتنا ؟
    Bu soruya cevap vermek zorunda değilsin. Open Subtitles كوين، إسمك الكامل للملف لست مضطرة للإجابة
    Böyle sorulara cevap vermek zorunda değilim. Open Subtitles ليس عليّ الإجابة على أسئلة كهذه أعرف حقوقي
    İstemiyorsanız cevap vermek zorunda değilsiniz. Open Subtitles ليس عليك أن تجيبي إذا كنت لا تريدين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus