Tanrı, Job'un inancını test etmek için cezalandırdı. | Open Subtitles | ممم الله عاقب جوب لكي يختبر إيمانه |
Bir asır önce Ogdy halkımızı günahları için cezalandırdı. | Open Subtitles | منذ مئة عام "أوغدي" عاقب شعبنا بسبب خطاياهم |
Çamurun içinde açlığa terk ederek oğlunu cezalandırdı çünkü. | Open Subtitles | لقد جعلت طفلك يتطور جوعاً معاقبة إياه بسبب تلوثه بالتراب |
Ama Komite onu geri dönemeyecek şekilde cezalandırdı. | Open Subtitles | ولكن لجنة الاشراف أرادت معاقبته وذلك بأن لا تسمح له بالعودة |
Babam beni cezalandırdı. | TED | لقد عاقبني أبي. |
- Müdür beni cezalandırdı. - Kim? | Open Subtitles | المدير عاقبنى من ؟ |
Bir parçam cezalandırılmasını istedi sonra o geldi ve cezalandırdı. | Open Subtitles | جزء مني أراد أن يُعاقب ثم جاء هو و عاقبه |
Sevdiği adam için kendini cezalandırdı. | Open Subtitles | يجب ان تعاقب على انها احبت شخص مثلك |
Ama kendi halkına saldırdı. Ona karşı koyan herkesi cezalandırdı. | Open Subtitles | ورغم ذلك كان يهاجم شعبه، ويعاقب من يجروأ على تحديه. |
Amos peygamber... kudretli ve zengin Samiriye'yi cezalandırdı. | Open Subtitles | النبي آموس عاقب أغنياء و أقوياء ساماريا |
Tanrı Süleyman'ı günahları için cezalandırdı. | Open Subtitles | لقد عاقب الرب " سليمان" على خطاياه |
Kendi eylemleri tarafından kendini cezalandırdı. | Open Subtitles | لقد عاقب نفسه بأفعاله |
Kendini cezalandırdı. | Open Subtitles | فأراد معاقبة نفسه |
Bu kurbanla, Leonard kendisini ve Nolan'ı cezalandırdı. | Open Subtitles | فيه، (ليونارد) كان قادر على معاقبة (نفسه و (نولن |
Ama Komite onu cezalandırdı. Asla geri dönemeyeceğinden emin oldular. | Open Subtitles | ولكن لجنة الاشراف أرادت معاقبته وذلك بأن لا تسمح له بالعودة |
Annemin cüzdanından para aldım ve o erkek kardeşimin yaptığını düşündü ve onu cezalandırdı. | Open Subtitles | اخذت مالا من محفظة امي واعتقدت ان اخي من اخذها ولهذا تمت معاقبته |
Olay şu ki Cass, babam beni cezalandırdı. | Open Subtitles | في الحقيقة يا (كاس)، إن والدي قد عاقبني نوعًا ما. |
Chuck'u çok uzun bir süre boyunca sevdim ve o beni bu yüzden cezalandırdı. | Open Subtitles | أحببت (تشاك) زمناً طويلاً ، و ولقد عاقبني على ذلك وحسب |
Tanrı beni cezalandırdı. | Open Subtitles | لقد عاقبنى الله |
Lokantadan on dakika geç geldi bizim piç de onu cezalandırdı. | Open Subtitles | لقد عاد متاخرا عشر دقائق والسافل عاقبه |
Sevdiği adam için kendini cezalandırdı. | Open Subtitles | يجب ان تعاقب على انها احبت شخص مثلك |
Evet, rejim çok acımasızdı ve bir çok masum insanı cezalandırdı. | Open Subtitles | ذلك النظام كان قاسيا وعاقب الكثير من الاشخاص الابرياء |
Bizi vaktimizi boşa harcadığımız için cezalandırdı. Belki bu sefer harcamamalıyız. | Open Subtitles | إنه يعاقبنا لتضييعنا الوقت ربما يجب ألا نضيع المزيد من الوقت |
Tanrıça öyle kıskançtı ki, Medusa'yı cezalandırdı. | Open Subtitles | وتلك الىلهة كانت غيورة جداً لدرجة أنها عاقبت مديوسا |