"cezaları" - Traduction Turc en Arabe

    • مخالفات
        
    • تذاكر
        
    • الغرامات
        
    • غرامات
        
    • معاقبة
        
    • عقوبات
        
    • العقوبة
        
    • أحكامهم
        
    Ödenmemiş park cezaları yüzünden... dört ceza, hepsi Lake Shore'de kesilmiş. Open Subtitles لعدم دفعهِ المخالفات أربعة مخالفات ، كلها صدرت في شاطئ البحيرة
    Aptalca park cezaları yüzünden polis Maris'ime eziyet ediyor. Open Subtitles لقد إضطهدوا ماريس بسبب مخالفات سيارت سخيفه
    Ödemediği hız cezaları var. Open Subtitles انه حصل على بعض تذاكر مسرعة غير المدفوعة.
    Böylece para cezaları birikir ve bir kısır döngüye kapılırsınız, seks sattığınız için aldığınız cezaları yine seks satarak ödersiniz. TED وهكذا الغرامات تتراكم، وتحبسك في حلقة مفرغة من الاتجار بالجنس لدفع الغرامات التي تلقيتها لتجارتك بالجنس.
    Bu adamlar buraya ödenmemiş park cezaları yüzünden gelmedi. Bunun farkındayım. Open Subtitles هؤلاء الرجال ليسوا هنا لعدم دفع غرامات المرور وإيقاف السيارات ..
    Bizzat kral, en çok hak edenlere bu cezaları her zaman veremez. Open Subtitles الملك نفسه لا يمكنه معاقبة من يستحقون العقاب
    Yargılanmış cadıların cezaları küçük para cezalarından kazıkta yanmaya kadar varabiliyordu. TED ترواحت عقوبات الساحرات المدانات بين غراماتٍ وحرقٍ على العمود.
    Hak ettiğimi düşündüğün bütün cezaları yemin ederim, hepsini fazlasıyla çektim. Open Subtitles مهما كانت العقوبة التي تعتقد اني أستحقها أقسم لك أني أخذتها
    Vergi kaçırma, sahtekârlık, ödenmemiş park cezaları. Open Subtitles التّهرّب من الضّرائب أو الاحتيال أو مخالفات ركن السّيّارة الغير مدفوعة.
    Bay Pierce on milyonlarca dolarını carcur etmiş ve yediği aşırı hız cezaları nedeniyle ehliyetini kaptırmış. Open Subtitles وجمع العديد من مخالفات السرعة مما أفقده رخصة القيادة.
    Yediği bütün park cezaları ve tüm başvurduğu kredi kartları. Open Subtitles وكلّ مخالفات الوقوف, وبطاقات الإئتمان هذا الرجل استخدمها.
    Problem şu ki, Xbox'daki oyun arkadaşları yediği park cezaları dışında hakkında bir bilgi kaynağı yok. Open Subtitles المشكلة هي ، أننا لا نملك معلومات حول هذا الشخص سوى أنّه يلعب الألعاب ويحصل على مخالفات الرّكن.
    Park cezaları ve kira ödemezler. Open Subtitles انهم لا يدفعون تذاكر موقف السيارات إيجارهم
    Hakkındaki tutuklama kararı, tahsilât bürolarına olan borçları ve ödenmemiş park cezaları yüzünden. Open Subtitles مذكراتها كلها بخصوص اموال مدينة لوكالات تحصيل و تذاكر ركن غير مدفوعة
    İçerideki diğer memurlar gibi bende akademiyi geçtim peki niye herkes bir dava üzerinde çalışırken ben hala park cezaları kesiyor ve kahve getiriyorum? Open Subtitles لقد انهيت دراستي الاكاديميه مثل كل موظف اخر هناك فلماذا يطلب مني نسخ الاوراق واحضار تذاكر المواقف
    cezaları da değişiyor-- 500 dolarlık cezadan bahsediyorum. TED وتتفاوت تلك الغرامات فيما بينها ومتوسطها 500 دولار
    İnsanların şu algıdan sapmasını istediğim bir başka konuysa para cezaları düşündüğümüz şekilde işlemiyor. TED والشيء الآخر الذي أريد من الجميع التخلص من فهمه أن الغرامات لا تعمل في الوافع على فعل ما نعتقد أنها تفعله.
    Salonuma gelip, dükkan sahibi olmanın zorluklarını anlatmalar eyalet kurulundan geldiklerinde cezaları nasıl ödeyeceğimi sormalar. Open Subtitles ودفع الغرامات ومجلس الولاية وسألت نفسي, لماذا يقول شيئاً كهذا؟
    Park cezaları konusunda yardımını istediğim zamanı hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكرين عندما طلبت منكِ أن تساعديني في غرامات مواقف السيّارات؟
    cezaları iki gün içinde ödemeniz gerek yoksa bu iki gün buradaki son iki gününüz olur. Open Subtitles أنت ستعمل تضطر لدفع غرامات أو كنت سأفعل يومين آخرين في مقاطعة.
    Bizzat kral, en çok hak edenlere bu cezaları her zaman veremez. Open Subtitles الملك نفسه لا يمكنه دوماً معاقبة مَن يستحقون العقاب
    Gözetimimdeki mahkumların hepsinin toplam 17000 yıldan fazla cezaları vardı. Open Subtitles ووجدت أنه في المجمل السجناء الذين تحت مسؤوليتي. لديهم عقوبات بأكثر من 17 ألف سنة.
    Florida'daki merkezde cezaları yerine getirmede elini korkak alıştırmıyor. Open Subtitles إنهم ليسوا خجلين بالنسبة لإظهار العقوبة الأساسية في فلوريدا
    Sınav bitmeden uyanmazsa cezaları 72 sene azalacak. Open Subtitles بحيث عدم إستيقاظه حتى إنتهاء وقت الاختبار، يخفف عنهم 72 عاماً من أحكامهم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus