Gölde Charlie ile girdiği bahisten dolayı kendini çok kötü hissediyordu. | Open Subtitles | شعر بتأنيب ضمير حيال رهانه مع " تشارلي " عند البحيرة |
O hâlde Clay Bennett'in limuzinini çalıp Charlie ile birlikte striptiz kulübüne gittiklerini düşünüyorsun. | Open Subtitles | إذاً تفكر بعد سرقة ليمو كلاي بينيت ثم القيادة مع تشارلي إلى نادي التعري |
Beyaz Mike işin önce geleceğini düşünmüştü. "Charlie ile sonra ilgilenirim. " demişti. | Open Subtitles | وايت مايك اعتقد بأن العمل يأتي في المرتبة الاولى, وسيتعامل مع تشارلي فيما بعد. |
Charlie ile ben, çocuğun babası olmaya karar verdik. | Open Subtitles | تشارلي وأنا قرّرتُ بأنّنا سَتصْبَحُ أبَّ هذا الطفلِ. |
Çünkü Charlie ile benim aramda bir akrabalık ilişkisi yok. Troy, lütfen. | Open Subtitles | لأن ليس هناك طريق تشارلي وأنا ذو علاقة. |
Charlie ile 7 yıl, Judith ile 12 yıl ve annemle bütün bir ömrüm. | Open Subtitles | يبع سنوات مع تشارلي 12سنة مع جوديث وكل هذا الوقت مع أمي |
Charlie ile 5 saatlik bir uçak yolculuğu, bir iki duble içki içer... | Open Subtitles | امامي رحلة طيران لمدة 5 ساعات مع تشارلي , وتناول بعض الشراب... |
Hey, hey, hey. Ben Charlie ile aynı fikirdeyim. Bence çok iyiydi. | Open Subtitles | اتفق مع تشارلي اعتقد انه كان رائع |
Onların ayrılığı Charlie ile evliliğini nasıl etkiliyor? | Open Subtitles | - و كيف أثر إنفصالهما على علاقتكِ مع تشارلي ؟ |
Arkadaşlığımıza çok fazla değer verdiğimden Charlie ile işleri ağırdan almaya çalışıyordum fakat... | Open Subtitles | الآن أوَ تعلمين كنت أحاول أن آخذ الأمور بتوانٍ مع تشارلي ...لأني أُقدِّر صداقتنا كثيراً ولكن |
Bunca yıldan sonra, ...sonunda Charlie ile bir haftasonu geçirebileceğim. | Open Subtitles | بعد كل هذه السنوات (أخيراً سأحصل على عطلة مع (تشارلي |
Buraya seninle ve Charlie ile konuşmaya geldik. | Open Subtitles | (جئنا لنتحدث معك و مع (تشارلي ألم يخبرك؟ |
Charlie ile aynı okuldasın! | Open Subtitles | توماس مع تشارلي .. |
Charlie ile olan ilişkimin seks, televizyon ve Çin yemeklerinden .. | Open Subtitles | أردي أن أعلم إذا كانت علاقتي مع "تشارلي" يمكن أن تكون أكثر من... |
Charlie ile konuşuyorduk... Komisyon falan yok. | Open Subtitles | تحدثت بأمرها مع (تشارلي) لا طائل من تحتها |
Dinle, sanırım Charlie ile konuşman lazım. Kız problemi var. | Open Subtitles | اسمعني، أعتقد أن عليك التحدث مع (تشارلي)، فلديه مشكلة تتعلق بالفتيات |
Tatlım, belki de bugün evde kalıp Charlie ile ilgilenmelisin. | Open Subtitles | كما تعلمين، حبيبتي، إنه ربما يجدرُ بكِ أن تبقين بالبيت مع (تشارلي). |
Oldukça enerjik olduğumdan bu sabah salona gittim çünkü Charlie ile badem bulmuştuk. | Open Subtitles | لذا هَبطتُ إلى الجمنازيومِ هذا الصباحِ، حقّ؟ أنا كُنْتُ كُلّ amped فوق، ' سبب تشارلي وأنا وَجدتُ a باقة البندقِ. |
Bakın, Charlie ile ne bulduk. | Open Subtitles | - نظرة الذي تشارلي وأنا وَجدتُ. |