"chris'" - Traduction Turc en Arabe

    • كريس
        
    • كرس
        
    • بكريس
        
    Chris Kluwe: Gördüğünüz gibi, futbol sahasında top kapmanın neye benzediğine dair top kapanın gözünden küçük bir tecrübeydi. TED كريس كلو: إذًا كما ترون، إحساس بسيط بما يشبه تعرضكم لاصطدام في ملعب كرة قدم من منظور المعترض للخصم.
    Chris kocamla birlikte bir şirket kurduğumdan bahseder gibi oldu TED كريس أشار نوعا ما إلى كوني انشأت شركة مع زوجي.
    Şimdi biraz daha hızlı iteceğim, Chris'i ittiğimden daha hızlı. TED سأقوم الآن بدفعه أقوى قليلا أقوى قليلا مما دفعت كريس.
    Üzerine düşündüm. 50 kelimemi yazdım. Bir kaç hafta sonra Chris aradı ve "Göreyim seni" dedi. TED فكرت في الأمنية، و كتبت 50 كلمة. وبعد أسابيع هاتفني كرس قائلا: ”أسعى خلفها.“
    Chris Turk en iyi dostum, lisede oda arkadaşımdı, aynı okulda okuduk. Open Subtitles كرس ترك هو افضل صديق لي لقد تزاملنا في الكليه وفي مدرسة الطب
    Hey sen, bana Chris Bir derler. Ben sekizinci derece, görünmezlik gücü olan Ogre Büyücüsü ve bu da Randal. Open Subtitles مرحبا, يلقبونني بكريس رقم واحد كيف حالك؟
    Chris Anderson: Demek istediğim, senin daha kibar, nazik iş felsefeni başarılı bir ekonomi ile birleştirebileceğine inanıyor musun? TED كريس أندرسون : أعني هل تؤمن أنه يمكن التوفيق بين فلسفتك الودية والعادلة عن العمل مع مفاهيم الاقتصاد الناجح
    Chris Anderson: Pekâlâ, neredeyse tüm hayatı boyunca pandemi konusunda endişelenen biri var. TED كريس أندرسون: حسناً، إنه رجل قلق من الأوبئة كثير جداً في كل حياته.
    Chris'in makyaj kutusundaki ayna onlara bir iki birşey göstermeli. Open Subtitles المرآة من يجب كريس المدمجة لتبين لهم شيئا أو اثنين.
    Bu Chris Crado, 42 yaşında, likör işi yapıyor, suç kaydı yok, efendim. Open Subtitles أنه كريس كرادو لديه 42 عام ويدير مشروع للخمور لا سجل إجرامى سيدى
    Bunu cevap olarak kabul etmiyorum, Chris. Sen bir Griffin'sin. Open Subtitles لا تقبل بالرفض كإجابة يا كريس أنت من عائلة جريفن
    Hemşolarla ortama akmak istiyorum. Bak Chris, İrlandalı kökenlerini öğrenmen önemli. Open Subtitles والآن , كريس , من الهام ان تتعلم عن تراثك الأيرلندي
    Brian'ın yarısı kadar aileden olsam şunları bilirdim: Chris'in en sevdiği dondurma... Open Subtitles لو كنتُ بنصف أبوبته لعلمتُ أن الأيس كريم المفضل لـ كريس هو..
    Çünkü Chris arkasına ders programı ve korktuğu şeylerin bir listesini yapmış. Open Subtitles لأن كريس تعبث بها وكتب على ظهر الصورة جدوله الدراسي وقائمة بمخاوفه
    Haklı, size ihtiyacım yok Bayan Ericson; sana da Chris. Open Subtitles إنتظر لحظة لست بحاجة لك آنسة إريكسون أو الي كريس
    Chris Farley'siz David Spade gibiyim, yalnız ve işe yaramaz. Open Subtitles أنا مثل دايفيد سبايد بدون كريس فارلي، وحيد وبلا فائدة
    Tamam, Chris, biliyorum o çocuktan hoşlanmıyorsun ama bu iğrenç bir şey. Open Subtitles حسنا كريس , أنا عارفه أنك لاتحبه ولكن هذا شئ يثير الأشمئزاز
    Barry Thomas Chris'in liseden arkadaşı. Open Subtitles هذا باري توماس صديق كرس من المدرسة العليا أعرفه
    Burada görünen mirasçısı Chris Harrison. Open Subtitles انه مثل إن المستفيد يدرج ك كرس هاريسن، زوجها شكراً لك أنت كنت مساعد جيد
    Bir kaç sabah önce uyandım ve ilk defa olarak, Chris'ten hiç haber alamayanın sadece annem ve babam olmadığı gerçeği beni üzdü. Open Subtitles استيقظت منذ عدة ايام والشىء الوحيد الذى ازعجني ان ليس والداي فقط هم الذين لم يسمعوا باخبار بكريس
    Kevin kokain ve kız siparişini aldıktan sonra Chris'i arayıp, adresi veriyordu Open Subtitles ثم بعد ان يسلم كيفين الطلبية من الكوكايين والفتاة يتصل بكريس ويعطيه عنوان الرجل الراغب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus