Bir avuç pul benim ve Chris için her şeyi değiştirebilirdi. | Open Subtitles | اقصد , فقط حفنة من الرقائق يمكن ان تغير كل شىء بالنسبة لى و لكريس |
Bence bu Chris için iyi olmuş. | Open Subtitles | أتعلم ماذا؟ أقول أنه جيد لكريس |
Chris için elimizde ne var? | Open Subtitles | حسنا , ماذا لدينا لكريس ؟ |
Onların bu hileli evliliği ve babamızın diğer oğlunu inkâr etmesi Chris için, gerçeğin her gün katli demekti. | Open Subtitles | زواجهم المزيف .. وانكار ابانا لأبنه الآخر كان على كريس قتل الحقيقة كل يوم |
Şu andan itibaren Chris için endişelenmene lüzum yok. | Open Subtitles | (لا داعي للقلق على (كريس من الآن فصاعداً |
Chris için karşılamak için değil yeterli? | Open Subtitles | لدرجة أن لا يغطي على (كريس) ؟ |
Chris için zor olacak. | Open Subtitles | ولكن الأمر صعب على (كريس) |