Bakalım Cinayet silahında bulduğumuz izle bir eşleşme sağlanacak mı? | Open Subtitles | انظر إذا كان يتطابق مع الطباعة النخيل من سلاح الجريمة. |
Hiç görmediğini iddia ettiğin Cinayet silahında parmak izin var. | Open Subtitles | بصمتك على سلاح الجريمة الذي قلت أنك لم تريه أبداً |
Ki o izlerin Cinayet silahında bulduğumuz izlere uyacağını düşünüyoruz. | Open Subtitles | والتي نعتقد أنها ستطابق البصمة التي وجدناها على سلاح الجريمة |
Ben de sağa sola sordum ama duydum ki tek bir parmak izi bile bulamamışlar Cinayet silahında bile. | Open Subtitles | فسألتُ وسمعت أنهم لم يجدوا ولا بصمةً واحدة ولا حتى سلاح الجريمة يبدو أن ملاكًا ما نظّف مسرح الجريمة |
Uranyumun bizim Cinayet silahında ne işi var? | Open Subtitles | وكيف يمكن لليورانيوم ان يكون على سلاح الجريمة باي حال؟ |
Bir tanık çıktı, Cinayet silahında da parmak izlerini bulduk. | Open Subtitles | كان هناك شاهد ووجدنا بصماته على سلاح الجريمة |
Ama üstünde kurbanların kanı, Cinayet silahında da parmak izleri vardı. | Open Subtitles | ولكن لدينا ضحيتين والدم يغطيه وبصمات أصابعه على سلاح الجريمة |
Giyislerindeki kan, kurbana ait ve Cinayet silahında parmak izleri var. | Open Subtitles | الدم على ثياربها مطابق بدم الضحية وبصماتها على سلاح الجريمة |
İş arkadaşı, olay mahallinden ayrılırken görmüş, kurbanın kanı kıyafetlerine bulaşmış, Cinayet silahında parmak izleri var. | Open Subtitles | العامل رآها تغادر مكان الحادث دماء الضحية موجودة على ثيابها وبصمات يدها على سلاح الجريمة |
Cinayet silahında şüphelinin kan damlacıklarını bulduk. | Open Subtitles | وجدنا قطرات من دمّ المشتبه به على سلاح الجريمة |
Sizden DNA örneği alacağız ve Cinayet silahında bulunan kanla karşılaştıracağız. | Open Subtitles | كنت سنأخذ مسحة خد ونقارنها بالحمض من الدم الموجود على سلاح الجريمة |
Sadece Cinayet silahında gerçek mermi kullanılmış. Bu yüzden kurşun testi yapıyoruz. | Open Subtitles | لكن سلاح الجريمة الذي خرجت منهُ الرصاص الحقيقي و لهذا السبب نقوم بأختبار نوعية الرصاص |
Cinayet silahında parmak izi olan biri için dar görüşlü bir durum bu. | Open Subtitles | هذا هو المناسب المتزمت لشخص مع بصمة لهُ على سلاح الجريمة |
Sanırım Cinayet silahında... parmak izini bırakandır. | Open Subtitles | اعتقد أنه الشخص الذي ترك بصماته على سلاح الجريمة |
Cinayet silahında da aynı bunun gibi metal bir kenar vardı. | Open Subtitles | نفس خفف حافة معدنية أن سلاح الجريمة زيارتها. |
Cinayet silahında başka bir erkek kanı bulduk. | Open Subtitles | لقد عزلنا دم ذكر على سلاح الجريمة |
Cinayet silahında parmak izleri bulunmuş. | Open Subtitles | هارب؟ وجدوا بصماته على سلاح الجريمة |
Spor malzemeleri mağazasının sahibi olan Harding de Cinayet silahında neden parmak izi olduğunu açıkladı. | Open Subtitles | و " هاردينغ " الرجل الذي يعمل في متجر القطع لقد شرح لنا لماذا بصماته على سلاح الجريمة |
Cinayet silahında parmak izleri vardı. | Open Subtitles | بصمات ديمنغيز موجودة على سلاح الجريمة. |
Cinayet silahında eroin bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا الهيروين على سلاح الجريمة |