Evinize zarar veren kişiler bu Civardaki cinayetlerden de sorumlu olabilir. | Open Subtitles | سيدي، نحن نعتقد أن من قام بتخريب منزلك مسؤول عن جرائم القتل في المنطقة |
Az öne bir telefon geldi Civardaki hastanelere radyasyon zehirlenmesi semptomlarına benzer semptomlar gösteren bir sürü hasta gelmeye başlamışlar. | Open Subtitles | تلقيت لتوي اتصالا أن المستشفيات في المنطقة يبلغون عن مرضى عديدين أتوا مع أعراض تناسب التعرض للإشعاع. |
Ben Civardaki bir evden biraz yulaf lapası alayım. | Open Subtitles | سأحاول أن آتي ببعض الطعام المهروس من المنزل القريب. |
Ve testler Civardaki çiftliklere yayılıp yayılmadığını belirlemek için devam ediyor. | Open Subtitles | يتم إجراء اختبارات لتحديد ما إذا كان موجودا في المزارع القريبة |
Civardaki tek ev bizim ev. | Open Subtitles | سيحسدك جميع من في الحي ليس هنالك منزل آخر, في هذا الحي |
Hiçbir zaman tasmalamadın, ve Civardaki tüm çocukların ondan ödü kopuyor. | Open Subtitles | وكُلّ طفل في الحيِّ يخاف إلى الموتِ منه. |
Çiftlik sadece size ait ve bu Civardaki en iyi çiftlik. | Open Subtitles | المزرعة تنتمي اليك , اليك وحدك انها أفضل مزرعة في حدود أميال |
Ben de adamın eşkâlini Civardaki otellere ve pansiyonlara gönderdim ve bir eşleşme bulduk. | Open Subtitles | لذا أرسلتُ أوصافهُ للفنادق و النزل في المنطقة, و جائني ردٌ |
Civardaki birkaç rahibi daha aradık ama hepsi haberler yüzünden panik içindeydi. | Open Subtitles | إتصلنا بعدد من الكهنة في المنطقة لكن كانوا كلهم مذعورين بسبب تقارير الأخبار |
O Civardaki bir grup adamı tutukladık. | Open Subtitles | لقد القينا القبض على مجموعة من الرجال في المنطقة |
Civardaki kaçak avcıları gözlemlemek için bizim safarimizi örtü olarak kullanıyordu. | Open Subtitles | كان يستخدم رحلتنا البرية كغطاء ليبحث بشأن الصيادين الغير شرعيين في المنطقة |
Civardaki tüm cadı makiler avlarını bırakıp bir araya toplanırlar ve çok tiz bir sesle pitona doğru bağırırlar. | Open Subtitles | جميع الترسيرات في المنطقة ..تتخلّى عن الصيد و تساند بعضها لتصيح في وجه الأفعى بأصوات حادّة |
'Gorgu taniklari buyuk bir ates topu olustugunu ve patlamanin 'Civardaki bir binanin pencerelerini salladigini ifade ettiler.' | Open Subtitles | الشهود العيان وصفوا' ',كرة نارية ضخمة و إنفجارا إهتزت منه نوافد' '.المبنى القريب |
K-mart'a gitmek zorundaydım ve Civardaki henüz açılmadığından ötürü... | Open Subtitles | وكان علي ان اذهب الى متجر "كي-كارت" و متجر كي-مارت" القريب من منزلنا لم يفتتح بعد" |
- Peki ya bu Civardaki diğer doktorlar? | Open Subtitles | -من هو الطبيب الآخر القريب من هنا |
Muhtemelen bu Civardaki içine bir sürü çocuğun işediği bir dereden doldurulmuştur. | Open Subtitles | ربما يكون قد أتى من إحدى القنوات المائية القريبة من هنا والتي يبول بها مجموعة من الأولاد الصغار |
Civardaki tüm depoları ve ücra yerleri kontrol etmeliyiz. Tüm adamlarına ihtiyacım var. | Open Subtitles | ينبغي علينا التحقق من كافة مرافق التخزين والبؤر الاستيطانيّة القريبة |
Civardaki güvenlik kameralarını kullanarak o gün herhangi bir kaza var mı diye bir kontrol et. | Open Subtitles | تأكد إذا كانت هناك أية حوادث في ذلك اليوم بإستعمال كاميرات المراقبة القريبة من هنا |
- Bu Civardaki diğer evlere göre, fiyatının yarı yarıya düşük olmasını açıklıyor. | Open Subtitles | - هذا يفسر لماذا ان سعره نصف كل اسعار المنازل الاخرى في الحي |
Bir arama ekibi kurup Civardaki trafik kameralarını inceletirim. | Open Subtitles | سأقوم بالتدقيق في الحي واسحب لقطات كاميرات المرور من تلك المنطقة. |
Bir balo, Civardaki genç kuşak için vazgeçilmez bir nimettir. | Open Subtitles | الكرة بركة لا غنى عنهاُ للأولاد في الحيِّ |
Bu Civardaki herkes yapıyor bunu. | Open Subtitles | كُلّ شخص في الحيِّ يَعْملُ هذا. |
Ve Civardaki tek doktor da benim. | Open Subtitles | ؟ وأنا الوحيدة التي لديها هذه الصلاحية ضمن حدود أميال |