Cliff'in intiharı için seni ne kadar sorumlu tutmak istesem de bir türlü yapamıyorum. | Open Subtitles | بقدر ما اردت ان انال منك من اجل كليف ..لكنني لم استطع الحفاظ على هذا الشعور. |
Cliff'in bir telefonu yok ki. Numarayı bardayken almıştım. | Open Subtitles | كليف لا يملك هاتف الان اخذته منه في الحانه |
Eğer cinayet masası, Cliff'in cinayetini araştırmaya başlarsa bunu kim yürütüyorsa, gözden kaybolacaktır. | Open Subtitles | " لو بدأت الجنايات التحقيقة بمقتل " كليف الشخص المعني سيغوص تحت الأنقاض |
Cliff'in bisikletine düzgün baş takmadım, kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أتعلمين, أشعر بالأستياء لأنني لم أضع الجذع المناسب في دراجة كليف. |
Cliff'in yanına taşınamam, tamam mı? | Open Subtitles | لايمكنني ان انتقل مع كليف.. صحيح؟ |
Evet, sürekli buraya takılır. Cliff'in arkadaşı. | Open Subtitles | هو ياتي الى هنا كثيرا انه صديق كليف |
Dava dosyasında Cliff'in herhangi bir taşkınlığa karşı mahkemeden güvenlik ile birlikte çıkarıldığı yazıyor. | Open Subtitles | نصوص المرافعة قالت أن " كليف " كان مرافقاَ خارج قاعة المحكمة منعاََ لفورة |
- Hayır, hayır. Cliff'in arkadaşı. - Tamam, gidip bulalım o zaman. | Open Subtitles | {ـ لا، لا، هو حقًا صديق لـ{كليف ـ حسنا، حسنا، دعنا نذهب و نعثر عليه |
Şu kırmızı kamyonetin yanındaki, şerif yardımcısı Cliff'in karavanı. | Open Subtitles | مقطورة النائب (كليف) هناك، إلى جانب الشاحنة الحمراء. |
Şerif yardımcısı Cliff'in karavanına oradan gidemeyeceğini söylemiştim. | Open Subtitles | هذا ليس الطريق لمقطورة النائب (كليف) لقد أخبرتك بذلك. |
Ve "bir labirentte kaybolmak" da tam Cliff'in başına gelen gibi. | Open Subtitles | ثمّ "فقد في المتاهه" بالضبط مثل كليف |
Ve "bir labirentte kaybolmak" da tam Cliff'in başına gelen gibi. | Open Subtitles | "ثمّ "فقد في المتاهه بالضبط مثل كليف |
Böylece Cliff'in hikayesini kabul ettin? | Open Subtitles | و لهذا السبب ذهبت مع قصة " كليف " ؟ |
...Cliff'in sarışın pilice ilgisi varmış, hep olmuş da. | Open Subtitles | ـ(كليف) منبهر بالفرخة الشقراء كان دائما هكذا |
Küçük arkadaşın Cliff'in, ciğerini okumak zor değil. | Open Subtitles | صديقك الصغير (كليف) ليس من الصعوب ان يعرف مايفكر به |
Cliff'in yaptığını düşünüyordum ama sonradan fikrimi değiştirdim. | Open Subtitles | واعتقد انه كان (كليف) ، ولكن تجنب هذا فهو مجرد صبي |
Eminim Cliff'in depoda yiyecek bir şeyleri vardır. | Open Subtitles | انا متأكدة من ان كليف.. |
Belli ki Cliff'in senin üzerinde iyi bir etkisi olmuş. | Open Subtitles | حسنا.. شكرا لك من الواضح ان تأثير (كليف) يبدو عليك جلياً |
Cliff'in intiharı için beni suçladığını biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انك تلومني لمقتل كليف |
Cliff'in senden çok iyi olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد ان كليف كان افضل منك |