Yarım saat içinde Cobo Hall'da olmalıyım. | Open Subtitles | أنا المستحقة في قاعة كوبو في نصف ساعة لوالودية. |
Dört backstage giriş kartıyla beraber... bu gece Cobo Hall'daki konser için hem de... ve onları bana Kiss elemanlarının gerçek isimlerini söyleyebilecek olan... bu geceki 106'ıncı arayana vereceğim. | Open Subtitles | جنبا إلى جنب مع أربعة راء الكواليس يمر ... إلى الحفلة الليلة في قاعة كوبو ... وأنا إعطاء 'م إلى الطالب 106 ... |
Bilet için telefon edebilirsiniz ya da Cobo Hall'a gelip adımı söyleyebilirsiniz. Hayır, şaka yapıyordum. | Open Subtitles | يمكنك الاتصال للحصول علي تذكرة أو تظهر فقط أمام قاعة (كوبو) وتقول اسمي لا، أنا أمزح فقط |
İş gezisi için Cobo'ya gitmiştik, litrelerce Rum Runners içti ve gemiden düştü. | Open Subtitles | لقد كنَّا على متنِ رحلةٍ بحرية صاخبة متجهةً إلى كابو وقد أسرف كثيراً في الشرب وسقط من السفينة في المياه |
Christmas için ailesiyle beraber Cobo'ya gitti. | Open Subtitles | غادر في وقت مبكر لعيد الميلاد في "كابو" مع عائلته |
Ben Debi Newberry ve telefonlarınıza yakın durun çünkü her an, bu Cumartesi gecesi Cobo salonundaki konserde, Palace'yı görmek için bilet dağıtacağım. | Open Subtitles | معكم "ديبي نيوبري" وأنا بإنتظار إتصالاتكم... لأنني سأبدأ في توزيع تذاكر للحفلة الموسيقية ليلة السبت بقاعة (كوبو) |
Cobo Hall'dasın dostum! | Open Subtitles | في قاعة كوبو الليلة! |
Otuz dakika kaldı ve Kiss'in sahneye çıkmasını bekliyoruz... bu gece, Detroit'in öz be öz Cobo Hall'unda... ama o zamana kadar, "Shock Me" ile karşınızdalar! | Open Subtitles | انها ثلاثين دقيقة والعد حتى يضرب کیس المرحلة ... الليلة في قاعة كوبو في ديترويت الخاصة جدا ... ولكن حتى ذلك الحين، ها هم مع "صدمة لي"! |
Beni tüm bu şeylerden kurtaracağını, beraber Cobo'ya gideceğimizi söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال أنّه سينتشلني من هُنا، وكُنّا سنذهب إلى "كابو" معًا. |