Aileden biri Cora'nın sadece ağabeyinin öldürüldüğünü bilmekle kalmayıp, öldürenin kim olduğunu da bildiğini düşünmüş olabilir. | Open Subtitles | الا اذا كان احد افراد العائلة قد ظن, ان كورا ليست تعلم ان اخاها قد قُتل فقط, بل ولكن تعلم من قتله ايضا |
Sanırm Cora'nın yeni bir erkek arkadaşı var. | Open Subtitles | أظن أن كورا لديها صديق جديد إنها تخفي الأمر سرا. |
Git ve diğerlerine Cora'nın kendi evini aramaya çalıştığını ve dadısının adresini bulduğunu söyle. | Open Subtitles | اذهب واخبر الاخرون كورا تحاول ان تتصل بالبيت تحاول ان تجد عنوان جدتها |
- Cora'nın bir erkek kardeşi olması bana hep garip gelmiştir. | Open Subtitles | -إنهُ يبدو دائماً غريباً جداً بالنسبة لي أن "كورا" لديها شقيق |
Ama kahvaltı için iyi bir mekan arıyorsanız size Fairhope'daki Cora'nın Mutfağı'nı öneririm. | Open Subtitles | أنا لم أسمع شيئاً و لكن إن كنتم تبحثون عن مكان للفطور أنا أنصح بمطعم كورا |
Cora'nın doktoru, babamın mutlaka kışı sert geçmeyen bir yere gitmesini söylüyor. | Open Subtitles | طبيب (كورا) قال أن والدي عليه الذهاب أين الطقس لا يكون بارداً، |
Kuzen Cora'nın parası, mirasın kesin şartlarına ve hibe sözleşmesine bağlı olarak mülke transfer edilmiş. | Open Subtitles | سوف يعتمد على الشروط بالضبط بشأن الميراث و بشأن وثيقة المنحة عندما نُقلت أموال إبنة العم "كورا" إلى المُلكية |
Cora'nın bir aydan fazla sır sakladığı görülmemiştir. | Open Subtitles | أوه، ليس هنالك سرُ يمكن أن تحتفظ بهِ "كورا" لأكثر من شهر |
Hepinizi Newport ve New York'da ağırlayabilirim ve Cora'nın elbiselerini karşılayabilirim, ancak hepsi kadar. | Open Subtitles | يمكنني إستضافتكم جميعاً في "نيوبورت" و "نيويورك" و يمكنني أن أضيف إلى راتب ثياب "كورا". لكن ذلك كل شئ |
O yemek Cora'nın kederini dindirmek için düzenlenmişti. | Open Subtitles | حسناً، ذلك الغداء كان لدعم "كورا" في حزنها |
Burayı yıllardır Cora'nın servetiyle ayakta tutuyordun. | Open Subtitles | نعم، ولقد قمت بإنقاذ المكان بثروة "كورا". لقد كنت تقوم بذلك لسنوات |
Farklılıklarımız vardı ancak Cora'nın kalbimde her zaman bir yeri olacak. | Open Subtitles | كانت بيننا اختلافات، لكنْ لطالما كانت لـ (كورا) مكانةٌ في قلبي. |
Boyd ve Cora'nın önce birkaç masum insanı öldüreceği anlamına geliyor sadece. | Open Subtitles | هذا يعني فحسب أن "بويد" و "كورا" سيقتلوا بعض الأبرياء أولاً |
Daha önceden öngördüğüm üzere bu lanet sadece Cora'nın kızı tarafından yapılabilir. | Open Subtitles | تنبّأتُ أنّه لا يمكن إلقاء تلك اللعنة إلّا على يد ابنة (كورا) |
Bu intikam sevdasından vazgeçene kadar Cora'nın senin üstünde daima etkisi olacak. | Open Subtitles | إلى أنْ تتخلّي عن هذا المسعى للثأر ستبقى (كورا) مهيمنة عليكِ دائماً |
Cora'nın kılığına girmiştiniz, | Open Subtitles | وانت تنتحلين شخصية كورا |
Ama onlara sadece Cora'nın ölümünü araştırdığımı söyleyeceğiz. | Open Subtitles | ويجب أن نخبرهم أننى أحقق فى مقتل (كورا) فقط |
Enwhistle, Cora'nın Richard hakkında söylediği şeyi ciddiye almış olmalı. | Open Subtitles | من الواضح أن السيد (ايست ويسل) أخذ كلمات (كورا) فى الجنازه على محمل الجد |
Eve gitseydik, Cora'nın hayatını kurtarabilirdik. | Open Subtitles | لو كنا ذهبنا للبيت (لربما أنقذنا حياة عمتى (كورا |
- Bu Jerry, Cora'nın yeni kocası. | Open Subtitles | هذا جيري زوج كورا الجديد |