| Seninle bıraktığım polis memuruyla... onu alıp CTU'ya götürün. | Open Subtitles | خذي الشرطي الذي تركته معكِ واذهبي لإحضار ابنتي وخذيها إلى الوحدة |
| Resimlerini çekip, en kısa sürede ceseti CTU'ya götürmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تلتقط الصور وتعيد الجثة إلى الوحدة بأسرع ما يمكن |
| Bu gece CTU'ya girmeden önce, uydularımızı bu konuma yönelttik. | Open Subtitles | قبل أن ندخل إلى الوحدة مبكراً الليلة، قمنا بتوجيه القمر الصناعي على هذا الموقع |
| Ben Lynne Kresge, Başkan'ın özel yardımcısıyım. CTU'ya yönelik muhtemel bir tehdit var. | Open Subtitles | انا لين ، اتصل بك لابلاغك ان هناك استهداف للوحدة |
| Fotoğrafı çekilip parmak izi alınsın. Analiz için CTU'ya gönderin. | Open Subtitles | اريد له صورة وارفعوا بصمته وارسلوها للوحدة لتحليلها |
| Şu an, CTU'ya geri dönmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | الآن يجب أن نعود الى وحدة مكافحة الارهاب |
| Bu çipi CTU'ya ulaştırmalıyız. Bekliyorlar. | Open Subtitles | يجب أن نذهب بهذه الشريحة إلى وحدة مكافحة الإرهاب إنهم ينتظرونا هناك |
| Güzel. Onu CTU'ya getirip sorgulamamız gerek. | Open Subtitles | جيد ، يجب ان نحضرها الى الوحده و نستجوبها |
| İstesem bile, CTU'ya adım atmama asla izin vermezler. | Open Subtitles | لن يسمحوا لي بالدخول إلى الوحدة حتى لو كنت أريد هذا |
| Diğer ajanslar tafafından fark edilecektir ve bir saat içinde CTU'ya ulaşacaktır. | Open Subtitles | سينتشر الأمر بين الهيئات وسيصل إلى الوحدة خلال ساعة |
| Jack, CTU'ya gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | هيا بنا جاك .. عليك الذهاب إلى الوحدة مجدداً |
| Hayır, onu aramanı ve CTU'ya getirmeni istiyorum. | Open Subtitles | لا، اريدكِ أن تتصلي بها وتجعليها تأتي إلى الوحدة |
| Fotoğrafını çekip, parmak izini almanızı... ve en kısa sürede, onu CTU'ya götürmenizi istiyorum. | Open Subtitles | يمكنه أن يحدد هوية هذا الشخص ,اريدك أن تلتقط له صورة، وترفع بصماته وترسلها إلى الوحدة بأسرع ما يمكن |
| Daha sonra, CTU'ya girmek için kullanabileceğiz. | Open Subtitles | خمس دقائق، ثم سنتمكن من استخدامها للدخول إلى الوحدة |
| En kısa sürede CTU'ya ne söylediğini öğrenmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | جيد، يجب أن نعرف ماذا قال للوحدة بأسرع ما يمكن |
| CTU'ya girer girmez, tetikçin ona yaklaşamaz. | Open Subtitles | حالما يصل للوحدة لن يستطيع قاتلك المساس به |
| Seni CTU'ya getirmek için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | ولكننا سنفعل ما بوسعنا عندما تعود للوحدة |
| Bir saat kadar önce. CTU'ya geri gelmiyor. | Open Subtitles | منذ حوالى ساعة لن يعود الى وحدة مكافحة الارهاب |
| Bu adamlar mahkumu CTU'ya geri götürmek için eşlik edecekler. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال سيرافقوا السجينة الى وحدة مكافحة الارهاب |
| Öncelik bunu CTU'ya ulaştırmak. | Open Subtitles | الذهاب بالشريحة إلى وحدة مكافحة الإرهاب أهم من ذلك |
| Şimdi yardımın gerekiyor. Seni CTU'ya götürmem lâzım. Haydi. | Open Subtitles | الان انا بحاجه لمساعدتك انا بحاجه ان اعيدك الى الوحده |
| İstesem bile, CTU'ya adım atmama asla izin vermezler. | Open Subtitles | لن يسمحوا لي بوضع قدمي في الوحدة حتى لو اردت هذا. |
| CTU'ya gitmeyeceğim. Onu teslim ettim, işim bitti. | Open Subtitles | لن أعود لوحدة مكافحة الارهاب أوصلته وانتهت مهمتي |
| Bu evdeki bütün hard disklerin, hafıza kartlarının CTU'ya ulaştırılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تُرسل كل شريحة ذاكرة .. وكل قرص صلب بهذا البيت إلي وحدة مكافحة الإرهاب |
| CTU'ya ulaş. Lütfen! | Open Subtitles | احتاج لمساعدتك إتصلي بوحدة مكافحة الإرهاب |