"döktün" - Traduction Turc en Arabe

    • سكبت
        
    • سكبتي
        
    • سكبتِ
        
    • تعبرين
        
    • سكب
        
    • أرقت
        
    • وسكبت
        
    • وترطيب
        
    • لكمته وأسقطّت
        
    • أهرقت
        
    Daha önce kibarlık edip bunu söylemek istememiştim ama beni gözetledin, peşime düştün, başımın etini yedin, üstüme çikolatalı süt döktün, elimi ezdin ve sonra bütün bunlar yetmezmiş gibi .gazete bayiimi yani ekmek teknemi yaktın! Open Subtitles أظنك الرجل العبقري كنت مهذب لقول هذا من قبل ثم تجسست علي , لاحقتنا , ضايقتني , سكبت علي
    Kanepenin heryerine üzüm suyu döktün. Open Subtitles سكبت عصير العنب على الأريكة بأكملها.
    "O iki teki neden yere döktün?" Open Subtitles لماذا سكبت تلك الاثنين على الأرض؟
    Genç bayan, kürenin üstüne boya döktün. Open Subtitles يا صغيرتي، لقد سكبتي بعض الطلاء على مجسم للكرة الأرضية
    Elbisenin üzerine marinara sosu döktün, değil mi? Open Subtitles لقد سكبتِ صلصة الطماطم على ثوبكِ، صحيح؟
    Melissa sonunda içini döktün ve seninle gurur duyuyorum. Open Subtitles (ميليسا)، أخيرًا بدأت تعبرين عن مشاعرك وأنا فخورة للغاية بك.
    Kabul et artık, Ted. Mürekkebi sen döktün, komplo falan yok ortada. Open Subtitles حان وقت الاعتراف يا (تيد) أنت من سكب الحبر ولا توجد مؤامرة
    Ama sen bir aslan öldürdün, kanını kumlara döktün. Open Subtitles و لكنك قتلت أسدا ، و أرقت دمه على الرمال
    Kontrol masasına yoğurt döktün. Open Subtitles ومزجت رسائل المتصلين وسكبت اللبن على لوحة التحكم.
    Siktir, kardeşim. Dostumun üzerine içki döktün. Open Subtitles تباً، حلوتي، لقد سكبت كأسك على صديقي
    Yemeğimi döktün adamım. Open Subtitles سكبت "التاكويتوز" خاصتي، يا رجل! *أكله مكسيكية*
    İçkimi döktün seni emo kılıklı hıyar. Open Subtitles لقد سكبت شرآبيً, يا غبي الايمو
    Sonra da ceset erisin diye asit döktün. Open Subtitles ثم سكبت الحمض لتحرص على أن تتحلل الجثة.
    İçkiyi masanın her yerine döktün. Open Subtitles سكبت الشراب في جميع أنحاء الطاولة
    Aman tanrım. Şampuanımı döktün, seni geri zekâlı. Yardım edin. Open Subtitles إلهي , لقد سكبت الشامبو حقي أيها المعتوه ساعدوني (تستطيع قتلي مثل ما فعلت لـ(ميدج أيها المُخرف الضخم
    Tuzu döktün. İşte sorun bu. Open Subtitles لقد سكبت الملح هذا خطأ.
    Tekrar abartmak zorunda kaldım çünkü arabama büyük boy latte döktün. Open Subtitles لابد فقط من أن تفسري ذلك مجدداً لأنكي سكبتي كوب القهوة بالحليب
    Daha önce içki döktün mü? Open Subtitles هل سبق لكِ أن سكبتي الخمر قبل الآن؟
    Ketçap mı döktün? Open Subtitles هل سكبتِ الصلصة؟
    Melissa sonunda içini döktün ve seninle gurur duyuyorum. Open Subtitles (ميليسا)، أخيرًا بدأت تعبرين عن مشاعرك وأنا فخورة للغاية بك.
    Kabul et artık, Ted. Mürekkebi sen döktün, komplo falan yok ortada. Open Subtitles حان وقت الاعتراف يا (تيد) أنت من سكب الحبر ولا توجد مؤامرة
    Sodan savaşçısının kanını döktün, insan. Open Subtitles أرقت دماء محارب من الـ((سودان)) أيها البشري
    Hayat hikayemin üstüne hardal mı döktün? Open Subtitles وسكبت الخردل على قصة حياتي ؟
    Ateşle oynamakla kalmadın, bir de üstüne benzin döktün. Open Subtitles اللعببالنار... وترطيب عود الكبريت بالبنزين.
    Yalan söylüyor. - Çocuğun dişlerini döktün. Open Subtitles -لقد لكمته وأسقطّت أسنانه !
    Oraya harika şeyler döktün. Open Subtitles لقد أهرقت الكثير من تلك القذارة هناك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus