Bitişiğindeki Dönüştürücü ve Salgıç kısımlarını da öğrenmeniz kolay olur. | Open Subtitles | وبما أن "التحوُّل" و"الحواء" قريبان من "التعزيز"، فسيجدهما سهلا التعلُّم. |
Dönüştürücü Efsuncu | Open Subtitles | "{\cHF8F8F0\2cH0208FB\3cH9A8C43\4cH001305}"التحوُّل "الحواء" |
Yaşadığım en Dönüştürücü deneyim buydu -- o anda, disonansı (uyumsuz nota bileşimi) ve armoniyi duymak, insanların beraberce şarkı söylemeleri, paylaşılan vizyon. | TED | اكثر تجربة تحويلية مررت بها في تلك اللحظة سماع التنافر و الانسجام والناس تغني الناس مع بعضها الرؤية المشتركة |
Bu mahluk, yalnızca canlıların kanıyla besleniyor ve avladıkları üzerinde Dönüştürücü bir etkiye sahip. | Open Subtitles | هذا المخلوق يتغذى على دماء الأحياء ويمكن أن يكون له آثار تحويلية على أولئك الذين يفترسهم |
Öpüşme elektrik vericiydi. Dönüştürücü. Kutsi. | Open Subtitles | وكانت الكهرباء التحويلية الروحية، مسحورا |
Dönüştürücü 24 Watt gösteriyor. | Open Subtitles | باللو أره المحول قوة 24 وات |
Cihaz iki parçadan oluşuyor, birisi kodlayıcı diğeri ise Dönüştürücü. | TED | انه يتكون من جزئين .. يمكننا ان نطلق تسمية مشفر بيانات .. و محول بيانات |
Hisoka, aurasını elastik bir madde kıvamına getirebiliyordu. Bu, Dönüştürücü becerisinin eseridir. | Open Subtitles | غيّر "هيسوكا" هالته لتغدو مطّاطيّة، وهذه هي قدرة "التحوُّل". |
Dönüştürücü Efsuncu | Open Subtitles | "التحوُّل" "الحواء" |
Kendisi bir Dönüştürücü. | Open Subtitles | -طاقتها هي التحوُّل . |
Sen bir Dönüştürücü'sün. | Open Subtitles | -إنّها طاقة التحوُّل . |
Dönüştürücü | Open Subtitles | "التحوُّل" |
Müzik çok eğlenceli, ama aynı zamanda Dönüştürücü | TED | والموسيقى شيء مرح ، لكنها أيضا تحويلية |
Eğer federal varlığı teşvik eden bütçe daha ilerici bir şekilde tahsis edilirse devlet politikaları tüm Amerikalılar için Dönüştürücü olabilir. | TED | إذا كانت ميزانية الدولة لتعزيز الأصول يتم تخصيصها بطريقة أكثر تدريجية، السياسيات الحكومية قد تكون تحويلية لكل الأمريكيين. |
186-A da, Dönüştürücü bir iletim cihazı. | Open Subtitles | - ب" هي آلة تصوير بالمستودع المادة "186 - أ" هي أداة نقل تحويلية.. |
"Dönüştürücü İletim Cihazı." | Open Subtitles | أداة نقل تحويلية.. |
İşte o an anladım ki edebiyatın Dönüştürücü gücünün kültür olmadan hiçbir önemi yok. | Open Subtitles | وذلك عندما أدركتُ أن القوة التحويلية للأدب هي لاشيء دون محو الأمية. |
Nobel ödüllü Frank Holland, çok uzun süredir eğitim haklarını kullanamayan ve kendisinin "Dönüştürücü güç" olarak tanımladığı milyonlarca kadının sesi olmayı kendine görev edinmiş biri. | Open Subtitles | الفائز بجائزة نوبل هو فرانك هولند الذي جعل مهمته لتحقيق ما وصفه بالقوة التحويلية للكلمة المكتوبة لملايين النساء |
Dönüştürücü testinin pek iyi gitmediğini duydum. | Open Subtitles | علمت أن تجربة المحول لم تنجح. |
Bak, enerji Dönüştürücü lavı çekiyor. | Open Subtitles | هل ترين ؟ لقد أخذ محول الطاقة الحمم البركانية |
- Bir derdim yok. Onun adıyla bir Dönüştürücü yapıyorum... | Open Subtitles | ليست لدي أي مشكلة معه أنا أخترع العاكس باسمه ، أنظري إلى هذا |
Bildiğiniz üzere, dışarda populer bir mecaz var. Şimdiye kadar bu Dönüştürücü etkiyi hastalıkların tedavisinde kullanmamızın nedeni, yeterince etkili ilaçların bulunmaması ve bu kısmen doğru. | TED | و هناك عبارات مجازية معروفة أن سبب عدم حصولنا على تأثير تحولي على معالجة الامراض هو عدم تواجد أدوية قوية بشكل كاف، و هذا صحيح تقريباً. |