"dönüştürdüler" - Traduction Turc en Arabe

• حولوا
• حولوه
• وحولوه
• حولوني
• حوّلوه

Birkaç gün için, devasa şehri, sınırsız olasılığın hüküm sürdüğü bir topluluğa dönüştürdüler.
ولأيام قليلة حولوا مدينة ضخمة إلى مجتمع يتمتع بعدد لا نهائي من الإمكانات

İki tane psikopat sende varolana karşılık olarak seri katili dönüştürdüler.
لقد حولوا اثنان مختلين قاتلين متسلسلين عوضا عن الشخص الذي لديك

İşe alındılar ve boyama ile ilgili eğitim aldılar. Birlikte kendi mahallelerini dönüştürdüler. Tüm caddeyi dev, renkli bir desene çevirdiler
تم التعاقد معهم ومن ثم تدربوا كما الرسامون وسوية حولوا حيّهم والشارع بأكمله إلى مزيج فسيفسائي عملاق من الألوان

Tamamen kapalı bir kazazede morguna dönüştürdüler.
لقد حولوه بالكامل إلى مَعْرِض للجُثَث للمجهولة‏ "مشرحة"

Oyuncakçılar karikatürdeki ayıyı alıp peluş bir oyuncağa dönüştürdüler ve Başkan Roosevelt'e hürmeten adını "Teddy'nin Ayısı" koydular.
أساساً، أخذ مصنعو الدمى الدب من الرسم الكارتوني حولوه الى دب أفخم ثم أطلقوا عليه التسمية تيمنا بالرئيس روزفلت- دب تيدي.

Doğa üstü ayinler yaptılar ve onu şimdi Zalim, Nosferatu, Efendi Vampir ve Dracula olarak tanıdığımız yaşayan şeytana dönüştürdüler.
لذلك قاموا بطقوس غامضة وحولوه إلى شيطان على قيد الحياة الذي نعرفه الآن بـ المختار، نوسفيرت، سيد مصاصي الدماء

Kendi amaçları için beni bir silaha dönüştürdüler.
حولوني الى سلاح لخدمة قضيتهم

Kahraman olmak istememişti ama onu kahramana dönüştürdüler.
لميرغبقطّأنيصبح بطلاً.. ولكنهم حوّلوه لبطل بأيّ حال

Bu insanlar Tanrıyı bir markaya dönüştürdüler.
هؤلاء الناس حولوا العبادة الى علامة تجارية

Sizin organik hayatlarınızı, bizim element metallerimize dönüştürdüler.
حولوا حياتكم العضوية إلى عناصرنا المعدنية

İki psikopat seri katili dönüştürdüler.
لقد حولوا اثنان مضطربان عقليا سفاحين

Suçu büyük bir işe dönüştürdüler.
حولوا الجريمة إلى شركات تجارية كبرى

Evlatlarımızı ölüm makinasına dönüştürdüler.
لقد حولوا الأولاد إلي ألة قتل

Onlar... Onu bir Ood'a mı dönüştürdüler?
(لقد حولوه إلى (أود

Bu hayvanı alıp, bir şakaya dönüştürdüler.
لقد أخذوا هذا الحيوان وحولوه لأضحوكة

Bir zamanlar olmuştu, bunu kocaman bir yalana dönüştürdüler!
‫حدث الأمر مرة، ‫وحولوه إلى كذبة كبيرة!

Onu götürüp en nefret ettiğim şeye dönüştürdüler.
أخذوه, و حوّلوه إلى الشّيء الذي أكرهه بدرجة كبيرة .