| Normalde ayrışma sırasında havaya salınması gereken gazlar, katı çikolatanın içinde sıkışmış ve yumuşak dokuyu, kokulu bir sıvıya dönüştürmüş. | Open Subtitles | الغازات التي عادة ما يتم إطلاقها في الهواء خلال التحلل حوصرت في الشوكولاتة الصلبة حوّل الأنسجة اللينة إلى سوائل فاسدة |
| Görünüşe göre, biri mutfağını sahte kimlik fabrikasına dönüştürmüş. | Open Subtitles | يبدوا أن شخصا ما قد حوّل مطبخه إلى مختبر للهويات المزيفة |
| Ayağında ki sakatlığı, dehşet bir silaha dönüştürmüş. | Open Subtitles | لقد حوّل إعاقته لسلاح مذهل. |
| Bir ya da birkaç kişiyi dönüştürmüş olmalı. Bilmiyorum. | Open Subtitles | أظنّأنهاقد حولتأحدهم، أو حولت العديد ، لا أعلم. |
| Bir kıvılcım cansız maddeyi büyüyebilen, çoğalabilen ve evrimleşebilen -- canlı diye tanımladığımız bir şeye dönüştürmüş olabilir mi? | Open Subtitles | هل تلك الومضة حولت الجزيئ غير الحيّ إلى شيئ يستطيع النمو , التكاثر و أن يتطور؟ شيئ نستطيع أن نعرفه بالحياة ؟ |
| Bu ev üzerinde kim çalışmışsa, evi bir katile dönüştürmüş. | Open Subtitles | من كان يعمل على هذا البيت، حوّله إلى قاتل. |
| Başka bir kâfir de onu kurutulmuş bir cesede dönüştürmüş olabilir. | Open Subtitles | من المحتمل أن مارقًا غيرك حوّله لجثّة جافّة. |
| Damon senin cadı arkadaşının annesini vampire dönüştürmüş. - Ne? | Open Subtitles | -دايمُن) حوّل أم صديقتكِ الساحرة مصّاصة دماء) . |
| Peki Rose'u kim dönüştürmüş? | Open Subtitles | -حسنٌ، ومن حوّل (روز)؟ |
| Patricia Emily'yle nişanlanıp parasını çalması için Dwight'ı Colin'e dönüştürmüş. | Open Subtitles | حسنا، إذاً باتريشيا حولت دوايت إلى كولن حتى يتمكن من خطبةِ إيميلي وسرقة أموالها |
| İddiasına göre kendini bir türbeye dönüştürmüş canlı bir cenazeyim. haberler kimliğimi gülünç bir hale getirdi, bu vücutta yaşamanın acımasızlığı eşitlik sayfalarının en dibinde asterisk olmuşken herkesin dilinde Bruce Junner var. | TED | إدعت أمي أنني حولت نفسي إلى ضريح، و بأنني مثل تابوب يمشي، عناوين الأخبار حولت هويتي إلى مشهد مسرحي، إنجازات بروس جينير على كل لسان مع وحشة العيش داخل هذا الجسد أصبحت كعلامة في آخر صفحات المساواة، |
| Taşındığım zaman da ev arkadaşım dairemizi fahişe evine dönüştürmüş. | Open Subtitles | حولت شريكتي بالسكن شقتنا إلى منزل دعارة |
| Lissa, bu önemli bir konu. Bayan Karp kendini Strigoi'ye dönüştürmüş. | Open Subtitles | (ليسا) ، هذا هام السيدة (كارب) حولت نفسها ل"ستريجوي" |
| Ve haşere ilacı kalıntısı halojenür buharından oluşmuştur bu da basitçe bu teneke parçasını devasa bir fotoğraf kağıdına dönüştürmüş. | Open Subtitles | ،"أجل ، و بقايا المبيدات مصنوعة من بخار "الهاليد و التي حولت أساسا هذه القطعة من القصدير .إلى صفيحة كبيرة من ورق التصوير الفوتوغرافي |
| Ama bu işi sanata dönüştürmüş. | Open Subtitles | لقد حوّله إلى شكل من أشكال الفن |
| Biz oraya varmadan Enzo onu vampire dönüştürmüş olmalı. | Open Subtitles | حتمًا (إينزو) حوّله لمصّاص دماء قبل وصولنا. |