Bu, insanların barış ve birlik platformu olarak görmeye başladıkları maratonun dönüm noktasıydı. | TED | لقد كان هذا نقطة تحول بالنسبة للماراثون، حيث بدأ الناس ينظرون إليه على أنه منصة للسلام و الوحدة. |
Hypatia’nın ölümü İskenderiye siyasetinde bir dönüm noktasıydı. | TED | لقد كان مقتل هيباتيا نقطة تحول في الحياة السياسية في الإسكندرية. |
Ve bu hayatımdaki gerçek bir dönüm noktasıydı... ...anlamaya başladığım... ...sırf zevk almak için keşif ve bilim yapamayacağım bir yerdi burası. | TED | و كانت تلك حقاً نقطة تحول في حياتي، حيث بدأت أُدرك أن لا يمكن أن أستمر عابثاً مستمتعاً بالعلم و الإستكشاف؛ |
Benim için hayatımın dönüm noktasıydı. | TED | شخصيًا كانت تلك هي نقطة التحول في حياتي |
Einstein mezara gittiğinde kuantum mekaniğine hala inanmıyor olmasına rağmen 1927'deki Solvay bilim kurumlarının Kopenhag Yorumunu memnuniyetle kabul etmesi için bir dönüm noktasıydı. | Open Subtitles | على الرغم من أن أينشتاين ذهب إلى قبره و هو لا يؤمن بميكانيكا الكم فمؤتمر سولفي كان نقطة التحول التي تقبل عندها المجتمع العلمي |
Tüm zamanların en büyük konvoy savaşı... Kuzey Atlantik'teki savaşın dönüm noktasıydı. | Open Subtitles | أعظم موقعة بحرية على مر العصور كانت بمثابة نقطة تحول الحرب في شمال المحيط الأطلنطي |
Olay Something's Got to Give'in setinde önemli bir dönüm noktasıydı. | Open Subtitles | هذه الحادثة أصبحت نقطة تحول أساسية في موقع تصوير فيلم لدي شيء لأعطيك |
Valley Forge, Amerikan Devrimi'nde bir dönüm noktasıydı. | Open Subtitles | كان حداد فورج نقطة تحول في الثورة الأميريكية |
Çok basit gözüküyor ama bu bilimde bir dönüm noktasıydı. | Open Subtitles | يبدو الأمر بسيطاً،لكن هذه كانت نقطة تحول في العلم |
Kesinlikle, kesinlikle. Bu dünya tarihinin dönüm noktasıydı. | Open Subtitles | بالضبط ، بالضبط.انها نقطة تحول في تاريخ العالم. |
Kainat için de bir dönüm noktasıydı. | Open Subtitles | لقد كانت نقطة تحول للكون أيضاً |
Bu oyun benim için gerçekten bir dönüm noktasıydı çünkü hayatta sadece kendine güvenebileceğimi öğrendim, aslında... başkalarına güvenemezsin anlamında değil ama evet, dediğim gibi hayatta seni yarı yolda bırakmayacak tek kişi sensin. | Open Subtitles | اللعبة كانت حقا نقطة تحول بالنسبة لي لأنني تعلمت في الواقع أن في الحياة يمكن أن تثق إلا في نفسك، في الواقع ليس بالمعنى الذي لا يمكنك ثقة الناس |
Bu benim için bir dönüm noktasıydı. | TED | وقد كانت نقطة تحول. |
Ancak Londralılar henüz bilmese de, bu bir dönüm noktasıydı. | Open Subtitles | لكن على الرغم من كون ( لندن ) لم تعلم فقد كانت هذه المرحله فى حد ذاتها نقطة تحول |
Bu, benim hayatımın dönüm noktasıydı. | Open Subtitles | كانت نقطة تحول في حياتي |
Monaco 88 sezonunda bir dönüm noktasıydı. | Open Subtitles | شكلت (موناكو) نقطة تحول بالنسبة له في موسم 1988. |
Faith bölümü(1x12) bizim için dönüm noktasıydı. | Open Subtitles | الإيمان نقطة تحول بسبل كثيرة |
2004 bizim için bir dönüm noktasıydı. | TED | عام 2004 كان نقطة التحول بالنسبة لنا. |
Bu Ishida Hanedanı'nı kurtaran dönüm noktasıydı. | Open Subtitles | . وهذه نقطة التحول الذي أنقذ بيت (إيشيدا) |