Bunlar en mutlu hissettiğiniz dönemler değildir. | TED | هذه ليست الفترات التي تشعرك بأنك أكثر سعادة |
Eğer tahmin ettiğim kişi tarafından kiralandılarsa kötü dönemler henüz başlamamıştı bile | Open Subtitles | وإن كانو قد إستأجروا مِن قِبل من أفكر فيهم، فإن الفترات الصعبة لم تبدأ بعد |
"Araba taksitleri için tasalandıkları dönemler geçirdiler." | Open Subtitles | من أكثر الفترات أهمية في حياتهم هو قلقهم من أين سيحصلون على دهان لسيارتهم |
Ayrıca daha iyi olmadan daha kötüye gidebileceğim dönemler oldu. | TED | لقد شعرت أيضاً بأن هناك فترات حيث كنت ازداد سوءاً قبل أن أتحسن. |
Ellerimin beni aşan bir şekilde hız ve ustalıkla hareket ettiği dönemler vardı... | Open Subtitles | لقد كانت هناك فترات حيث كانت يدى تتحرك بسرعة ومهارة |
Hayal ettiğimiz bu gelecekteki şehirde tekrarlanan seller, süpermarketlerde hiç yiyecek olmadığı dönemler, ekonomik dengesizlikler, işlemeyen tedarik kanalları var. | TED | نتخيل العيش في مدينة بالمستقبل بها فيضانات متكررة، حيث تمر فترات من انعدام المواد الغذائية في المتاجر، انعدام الاستقرار الاقتصادي، وانقطاع سلاسل التموين. |
Böyle çılgınca dönemler geçirirdim. | Open Subtitles | إعتدت على تقلبات المزاج بتلك الفترات الجامحة... |
Sakin dönemler de olur ama harekat başlayınca 12 saat boyunca çok işiniz olur... | Open Subtitles | لدينا فترات هادئة لكن حينما تبدأ المعارك ستعملون خلال 12 ساعة اكثر مما... |
Doğru tetiklemeyi yaparsanız bu kız yaşayan bir silaha dönüşür. Mantıklı olduğu dönemler de var. | Open Subtitles | لديها فترات من الهلوسة ....... |
Il Mostro'nun hiç saldırmadığı uzun dönemler olmuştu. | Open Subtitles | (كانت ثمة فترات طويلة عندما كان (الوحش لا يضرب مطلقاً |