"dönmüştüm" - Traduction Turc en Arabe

    • عدتُ
        
    • عُدتُ
        
    • قد عدت
        
    • عقلى أصبح
        
    Yatıp dinlenmek için eve dönmüştüm. 17:00 civarıydı. Open Subtitles كنتُ مريضة، عدتُ للمنزل وتناولت حبة منومة، كان ذلك حوالي الساعة الخامسة.
    Nişanlımı aramaya gittikten sonra seni bulmak için dönmüştüm. Open Subtitles عندما ذهبتُ أبحثُ عن خطيبي عدتُ لكي أبحثُ عنّك
    Tonbalıklı sandviçimi bitirip eve dönmüştüm. Open Subtitles وأكلتُ شطيره التونا وبعدها عدتُ ألى المنزل
    Yıllar önce, bu sessiz yere bir görevden dönmüştüm. Open Subtitles منذ سنواتٍ مضت، عُدتُ من مُهمّاتٍ لصمتِ هذا الدير.
    O zamanlar yaptığım en derin dalışların birinden yeni dönmüştüm; 60 metreden biraz daha derine. Ve bu küçük balığı yakalamıştım; TED كنت قد عدت من أعمق غوص تم في ذلك الوقت، مايزيد قليلاً عن 200 متر. وقد اصطدت هذه السمكة الصغيرة،
    Bu sana karşı ne kadar aşağılandığımı gösterir. Çılgına dönmüştüm. Open Subtitles هذا هو أقذر شيء فعلته بك لا أستطيع إصلاح شيء , عقلى أصبح مجنونا ً
    Bu şehre onu görmek için geri dönmüştüm. Sadece birkaç yıl gecikmişim. Open Subtitles عدتُ إلى هذه المدينة لرؤيتها، وكنتُ متأخراً بعامين
    Duruşmadan dönmüştüm ve benimkine benzeyen bir bilgisayara bakıyordum, ...ama Post-it notlarımı yanlış yerlere yapıştırmışlar. Open Subtitles عدتُ من المحكمة فوجدتُ أني أنظر إلى حاسوب يشبه حاسوبي لكنهم وضعوا الملاحظات اللاصقة في أماكن مختلفة
    Pedikürcüdeki işimden eve dönmüştüm. Open Subtitles كنتُ قد عدتُ للتو من العمل في صالون العناية بالأظافر.
    Eve geri dönmüştüm ve o mutfaktaydı. Open Subtitles لقد عدتُ إلى المنزلِ وكانت متواجدةً في المطبخ
    Bu şehri sıkıntılı kalplerden arındırmak için geri dönmüştüm. Open Subtitles لقد عدتُ لهذه المدينة لأطهّر القلوب المضطربة
    Bilmiyordum. İş için yalvarmaya dönmüştüm. Open Subtitles - لم أعلم بذلك , لقد عدتُ من أجل التوسل لاستعادة وظيفتي -
    Biliyorsun Çin'e mühendislik öğretmek için dönmüştüm. Open Subtitles كما تعلم، عدتُ للصين لتعليم الهندسة
    Uçağımı yakalamak için tam zamanında dönmüştüm. Open Subtitles و عدتُ بالوقت المناسب للحاق بطائرتي
    Nişanlımı gördükten sonra senin için dönmüştüm. Open Subtitles بعد أن قابلتُ خطيبي لقد عدتُ من أجلك
    Bunun için geri dönmüştüm. Tekrar hoşça kalın. Open Subtitles عدتُ فقط من أجل هذا وداعاً مجدّداً
    Yalnız gezintilerime geri dönmüştüm. Open Subtitles لقد عُدتُ إلى نزهاتي الوحيدةِ.
    Ben de uzun bir yürüyüşten yeni dönmüştüm. Open Subtitles نعم، لقد عُدتُ للتو من سير طويلة
    Boston'a daha yeni dönmüştüm. Tamam. Open Subtitles لقد عُدتُ لبوسطن تواً.
    Kolombiya'dan yeni dönmüştüm ve yanımda ailemizin ürettiği koca bir kutu saç düzleştiricisi getirmiştim. Open Subtitles كنت قد عدت للتو من "كولمبيا" بصندوق مملوء من كريم شعر عائلتنا محلي الصنع،
    Birkaç ay önce Afganistan'daki görevimi tamamlayıp dönmüştüm ki kız kardeşimizin bu Brandon denen tiple çıktığını öğrendim. Open Subtitles لذا، قد عدت من جولتي بـ (أفغانستان). مذ بضعة أشهر خلت، فألفيت أختي تواعد شخصا يدعى (براندون).
    Hong Kong büromdan daha yeni dönmüştüm, halkla ilişkiler elemanım dedi ki... Open Subtitles كنت قد عدت لتوي من مكتب (هونج ... كونج) ، و موظف العلاقات العامة قال
    Bu sana karşı ne kadar aşağılandığımı gösterir. Çılgına dönmüştüm. Open Subtitles هذا هو أقذر شيء فعلته بك لا أستطيع إصلاح شيء , عقلى أصبح مجنونا ً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus