Dışarı çıkmak zorundayım ve yarın güneş batmadan da dönmeyeceğim. | Open Subtitles | يجب أن أخرج ولن أعود قبل غروب شمس يوم غد |
Bak, kendime söz verdim, o sefil hayata geri dönmeyeceğim. | Open Subtitles | اسمعي، لقد وعدت نفسي ألا .أعود إلى حياة العبودية تلك |
- Hoşçakal astronotcuğum. Dur tatlım, uzaya gidiyorum ve dönmeyeceğim. | Open Subtitles | اوه , لا ترحلى أننى ذاهب إلى الفضاء ولن أعود |
Liseye geri dönmeyeceğim. Baba, sadece dinle beni. Sonuna kadar dinle. | Open Subtitles | حسناً , أنا لن أعود للجامعة فقط إسمعني للنهاية يا أبي |
asla geri dönmeyeceğim şehir (çünkü oraya gittiğim gün yağmur yağıyordu) | Open Subtitles | المدينة التي لن اعود لها لانها كانت ماطرة حين زيارتي لها. |
Sör Charles, Preston yakınında bazı işleri için bana görev verdi, ...ertelemeden gitmem gerekiyor ve yaklaşık bir hafta dönmeyeceğim. | Open Subtitles | سير تشارلز تعهد إلي بالإهتمام ببعض الأعمال ,قرب بريستون وعلي أن أذهب دون تأخير و لن أعود قبل أسبوع تقريباَ |
Bay Vale. Michigan'a geri dönmeyeceğim. Hele oğlumun o binada olduğunu bile bile... | Open Subtitles | سيد فيل ، لن أعود لميشيغان وأنا أعرف أن ابني في ذلك المبنى |
Damon, ayrıldığından beri ona hiç bu kadar yaklaşamamıştık. Geri dönmeyeceğim. | Open Subtitles | إنّنا في أقرب مكان منه مُنذ غادر، لن أعود إلى البيت. |
3 hafta orada kaldım, o yüzden asla geri dönmeyeceğim. | Open Subtitles | لقد قضيت ثلاثة أسابيع، لهذا السبب لا أعود أبدًا. |
O eve bir daha geri dönmeyeceğim! Bu sefer olmaz! Asla dönmeyeceğim! | Open Subtitles | لن أعود إلى هناك ثانيةً، ليس هذه المرة، لن أعود |
O eve bir daha geri dönmeyeceğim! Bu sefer olmaz! Asla dönmeyeceğim! | Open Subtitles | لن أعود إلى هناك ثانيةً، ليس هذه المرة، لن أعود |
Buradan sürülmenle kişisel olarak ilgileniyorum... ve sen krallığımdan gönderilene kadar da evime dönmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا شخصيا أهتم بنفيكِ لن أعود للبيت حتي اراكِ تبتعدين عن مملكتي لكن لماذا أبنائي أيضا؟ |
Buraya geri dönmeyeceğim. - Ama ben buradan kurtulmak istiyorum. | Open Subtitles | لن أعود إلى هنا ثانية حسناً , أريدك بالخارج |
dönmeyeceğim. Yatla İspanya'ya gidiyorum. | Open Subtitles | لن أعود أنا ذاهب إلى اسبانيا على متن يخت |
İnan bana, bir daha asla oraya dönmeyeceğim en azından o yokken. | Open Subtitles | لن أعود هناك ثانية .. يمكننى أن أخبرك بهذا ليس عندما لا يكون هناك على أى حال |
Bunun için doğru bir zaman olduğunu sanmıyorum ama korkarım yılbaşından sonra buraya dönmeyeceğim. | Open Subtitles | قد لا يكون الوقت مناسبا الآن، لكن أنا آسف، سوف لن أعود بعد أعياد الميلاد |
Cumartesiye kadar dönmeyeceğim. Ama Pazar olursa taze alabalık getiririm. | Open Subtitles | لن أعود قبل يوم السبت، لكن إن جعلتموه يوم الأحد، فسأحضر سلمون طازج |
Çabuk bitirelim şu işi, götdeliği. Olmaz! Ailenin evine asla geri dönmeyeceğim. | Open Subtitles | ــ توقف أيّها الوغد ــ مستحيل، لن أعود لمنزل والديك |
Grady, bu şehre geri dönmeyeceğim Ne gelecek ay, ne de gelecek sene. | Open Subtitles | جريدى ,لن اعود الى هذه المدينة الشهر القادم ولا السنة القادمة |
..ve buna inanın boş ellerle geri dönmeyeceğim. | Open Subtitles | وأؤكد لكم انني لن اعود من هناك خالي الوفاض |
Seni de, Baba, ve asla geri dönmeyeceğim! | Open Subtitles | أنت أيضاً يا أبّي و لن أرجع لك ثانياً أبداً |
Her zaman yanımda olmuşsundur adamım. Sana bir daha asla sırtımı dönmeyeceğim. | Open Subtitles | لقد كنت دائماً تقف معي انا لن أدير ظهري لك مجدداً |
O hücreye dönmeyeceğim, Kokuyor. | Open Subtitles | أنا لا عودة الى الوراء في تلك الخلية ، ينتن. |
- Onun için dönmeyeceğim. - Alv, sence geri dönmeli miyiz? | Open Subtitles | أنا لن ارجع لها هل يجب أن نرجع لها ياإلف ؟ |
Oraya asla geri dönmeyeceğim! Haklısın. | Open Subtitles | أنا لَنْ أَعُودَ إلى ذلك المكانِ. |