| Başarı ve tanınmışlık elde ediyordum ve dörtten fazla prizi olan bir eve taşındım. | TED | كنت أحظى بالتوفيق والتقدير وانتقلت لشقةٍ تحوي أكثر من أربعة منافذ. |
| Ama dörtten fazla bulabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لكني شحاذ إذا بإمكاني العثور على أكثر من أربعة |
| Eğer dörtten fazla bacağı varsa memeli değildir. | Open Subtitles | إذا هو يحصل على أكثر من أربعة سيقان وهى ليس الثدييات". |
| Tüm trafik kontrol noktalarını yüksek alarma çıkartın arabada dörtten fazla kişi olanlara özellikle baksınlar. | Open Subtitles | زيدي مستوى الحذر لجميع نقاط التفتيش اهتمام خاص بالسيارات التي تقل أكثر من أربع أشخاص |
| dörtten fazla renk kullanılmadan bir haritada aynı renklerin birbirine dokunmadan sınırları oluşturması teoremi. | Open Subtitles | لا يمكن استخدام أكثر من أربع ...ألوان على الخريطة بحيث ألا تتجاور الألوان المتشابهة بأي مكان بها |
| Eminim dörtten fazla yoktur. | Open Subtitles | أتحدى أن يكون لديك أكثر من اربعة حسناً ؟ |
| Lütfen bana dörtten fazla olduğunu söyleme. | Open Subtitles | أرجوكِ لا تقولي لي أنها أكثر من اربعة |
| Ama dörtten fazla var! | Open Subtitles | أربعة ! ولكن هناك أكثر من أربعة |
| - Eh dörtten fazla kadın öptüm. | Open Subtitles | - حسنا، لقد قبلت أكثر من أربع نساء. |