"dövdüğü" - Traduction Turc en Arabe

• يضرب
• يضربها
• لضرب

Aslında Todd'un Jill'i dövdüğü, ...pekte büyük bir sır değil.
حسنا.. فعليا لم يكن هذا سرا تود كان يضرب جيل

Öldüresiye dövdüğü adamı hatırlıyor musun?
تذكّر أنا أخبرتك عن الرجل يضرب حتى الموت تقريبا؟

Ve, tabii, Bay Philip Clayton'u karısını dövdüğü için öldürdün?
وبالطبع قتلت السيد كلايتون لأنه كان يضرب زوجته ؟

Kadını dövdüğü söyleniyordu. İnsanlar hep konuşuyorlardı.
و قال بعضهم أنه كان يضربها يقول الناس الكثير من الأشياء

Okyanusun dövdüğü bir taş gibiyiz.
نحن نشبه الصخره التى يضربها المحيط

Ceza yazmaya çalışan bir polisi dövdüğü için 2 yıl yattı.
هو عَمِلَ سنتانَ لضرب a الشرطي الذي حاولَ إعْطائه a تذكرة.

...bir çocuğa çarptı diye Hintli bir taksi şoförünü dövdüğü olaya mı bakıyorsun?
حيث قام بعض الغوغاء حتى سائق سيارة أجرة هندي لضرب طفلا؟

Birisi Oscar'ın karısını dövdüğü ve bir metresinin olduğuna inanmamı istiyor.
أحدهم يرغب أن أصدق ان اوسكار يضرب زوجته ولديه عشيقه

Kızları dövdüğü için artık Star'dan kız alamıyor.
لا يستطيع استعمال خدمة "ستار". يضرب كل الفتيات.

Masum birini bu şekilde dövdüğü görüntülenen polis hakkında..
براون" تم تصويره" يضرب سائق بقسوة اسمه "بارمالي شندل" فيما دعته جماعات الحقوق المدنية وحشية شرطة لوس أنجلوس التقليدية

Sammy'nin önünde dövdüğü adam vardı ya.
(أعني، الرجل الذي كان يضرب أمام (سامي ،شخصية (راي) تلك

- Çocukları dövdüğü söylenemez.
-نادراً ما يضرب الأولاد

Onu dövdüğü için kocasından ayrıldı.
تركت رجلا لانه كان يضربها

Kurbanları dövdüğü silah da bu settedir.
مع السلاح الذي تستخدمه لضرب ضحاياها

Birini dövdüğü için tutuklandığını duydum.
سمعت أنه اعتُقل لضرب رجل ٍ ما

Detroit Tigers'ın oyuncularından Ty Cobb, ona "yarım zenci" diyen bir taraftarı dövdüğü için ceza almıştı.
"(1912/18 مايو)" (فريق (تاجر ديترويت (كانوا يحتجون على فعلة (كوبي لضرب المشجع الذي قال له نصف زنجي