Bir keresinde Dövmelerin içindeki acının dışına giyilmiş hali olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | سمعت مرة، أن الوشم كالندوب التي تلبس خارجاً لتظهر الألم الذي بالداخل أحقاً هذا؟ |
O zaman değişiklik gösterecek olan o Dövmelerin kilidini açma metodumuz budur. | Open Subtitles | ثم فمن طرقنا فتح تلك الوشم التي سوف تختلف. |
Amy'nin poposundaki Dövmelerin bunu duyması için sabırsızlanıyorum! | Open Subtitles | لا استطيع الإنتظار حتى أخبر الأوشام التي على مؤخرة إيمي عن هذا |
Umarım bir şey çıkar. Dövmelerin kaydını bir yıl önce tutmaya başlamıştık. | Open Subtitles | آمل أن نجد شيئاً , لقد بدأنا نسجل الأوشام منذ عام |
İşte benim büyük fikrim: Dövmelerin size süper güçler verebileceğine inanıyorum. | TED | هذه هي فكرتي العظيمة: أنا أؤمن أن الوشوم تمدك بقوة خارقة. |
Hırsız Dövmelerin yok, yani emirleri sen vermiyorsun. | Open Subtitles | ليس لديك أوشام نذل اذا لست من اعطى الامر |
Sorun şu ki, bazı üyelerimiz Dövmelerin hakkında şikayete başladı. | Open Subtitles | المشكلة ان بعض الأعضاء بدأوا بالتذمر بخصوص أوشامك |
- Dövmelerin. - Ne olmuş? | Open Subtitles | وشمك - ماذا به؟ |
Ama son zamanlarda yolsuzlukla ilgileniyorduk Dövmelerin bir düşmanımızdan geldiğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | ولكننا نتعامل مع الفساد مؤخرًا بدأتُ أفكر أن الوشم كان من قبل أحد الأعداء |
Biliyorum, benim endişelendiğim konu Dövmelerin. | Open Subtitles | أعرف, أنا أتحدث عن الوشم على جسدك |
Bunların hiç birinin Dövmelerin fotoğraflarında görmedim. | Open Subtitles | لم أرَ أياً من هذه في صور الوشم |
Ve aralarında aylar var. Evet bir de Dövmelerin ürkütücü biçimde kesilmesi var. | Open Subtitles | نعم، هذا وإزالة زاحف من الوشم. |
Dövmelerin vücut bütünlüğünü lekelediğini söylüyorlarmış. | Open Subtitles | يعتبرون أن الوشم تدنيس لجسد الإنسان "كما عندنا فى الإسلام" |
Pekâlâ sormazsam ölürüm. Dövmelerin çok acımış olmalı, değil mi? | Open Subtitles | حسنا يجب أن أسألك ، تلك الأوشام ، لابد وأنها آلمتك ؟ |
Dövmelerin bizi çok tehlikeli yerlere götürüyor. | Open Subtitles | هذه الأوشام تقودنا إلى أماكن مُتزايدة الخطورة |
Ama son zamanlarda yolsuzlukla ilgileniyorduk Dövmelerin bir düşmanımızdan geldiğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لكننا كُنا نتعامل مع الكثير من الفساد مؤخراً لقد كُنت بدأت في التفكير بأن هذه الأوشام من عدو |
Dövmelerin bizi hazineye ne zaman götüreceğini merak ediyordum. | Open Subtitles | لقد كُنت أتسائل متى ستُرشدنا تلك الأوشام إلى الكنز |
Dövmelerin onun hayatını kurtaracağını düşünüyor, böylece sevgilisine geri dönebilecek. | Open Subtitles | يعتقد أن الوشوم ستنقذ حياته حتى يعود إلى حبيبته |
İlgilendiğim Dövmelerin değil, Benny. | Open Subtitles | حسناً , انها ليست الوشوم التى انا مهتم فيها بينى |
Saatlerdir uğraşıyorum ama hala bu Dövmelerin ne anlama geldiğini bulamadım. | Open Subtitles | لقد كنت احاول منذ ساعات ولا يمكنني ان اتعرف الى هذه الوشوم |
Çete ile bağlantılı Dövmelerin var. | Open Subtitles | لديك أوشام ذات صلة بالعصابات. |
Dövmelerin anlamını bilmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ لا تعلمين ما المخزى من أوشامك ، أليس كذلك ؟ |
Dövmelerin. | Open Subtitles | وشمك |