| Kamyoncu düğümünü de gösterebilirim. Onu atması da zevklidir. | Open Subtitles | أو لعلّكَ تريد رؤية عقدة سائق الشاحنة فهي ممتعة |
| Bakın, düğüm atacağınız zaman... çoğu insan bunu bilmez... ama fışı düğümünü kullanmayı istersiniz. | Open Subtitles | انظر، عندما تلف الخيط الكثير من الناس لا يعرفون هذا لكنك بحاجة الى استعمال عقدة دائرية |
| Windsor düğümünü nasıl atacağımı hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تذكر كيف أقوم بعمل عقدة ويندسور. |
| Bu adamın düğümünü çözeceksin, bu kadar. Daha da kimseyi hipnotize etme. | Open Subtitles | سوف تفكّ عقدة هذا الرجل ولن يكون هناك تنويم بعد الآن |
| Etik tek hamlede Güç düğümünü özgürlüğüne kavuşturuyor. | TED | وانقضت عليه إيثيك، ورفعت "عقدة القوة" لتحريرها. |
| Demek dünkü attığın rapala düğümünü bu şekilde öğrendin. | Open Subtitles | إذاً ذلك كيف عرفتِ كيف تربطِ عقدة "الرابالا" أمس. |
| Aptal olup olmadığımı bilmiyorum ama bir gemici düğümünü nasıl çözeceğimi biliyorum. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}لا أعرف إن ازددت حماقةً أو لا لكنّي أعرف كيف أربط عقدة |
| Sıkıştırma düğümünü atmak zordur ama çözmek de imkânsızdır. | Open Subtitles | ... عقدة المدفع من الصعب ربطها لكن من المُستحيل فكها |
| Noel düğümünü bağla. | Open Subtitles | عقدة التعادل عيد الميلاد. |