Dolapların çoğunun çift sayıda böleni var, ki düşününce mantıklı çünkü bölenler çiftler hâlinde gelirler. | TED | أغلب الخزائن تحتوي على عدد زوجي من العوامل، وهذا منطقي لأن العوامل طبيعياً تتجزأ لأزواج. |
O gece 35 çocuğu gözaltına aldıklarını düşününce mantıklı geliyor. | Open Subtitles | هذا منطقي إذا أخذنا بعين الإعتبار أنهم اعتقلوا خمسة وثلاثين طفلاً تلك الليلة |
Evde tuttuğum araştırmaları düşününce mantıklı olan bu. | Open Subtitles | هذا منطقي مع كل مواد البحث هنا |
Sessiz olanlar. Geçmişini de düşününce mantıklı oluyor. | Open Subtitles | هذا منطقي ، نظرا لخلفية حياتها أيضا |
düşününce mantıklı Walter. Hepimiz makineyi benim çalıştırabileceğimi düşündük. | Open Subtitles | هذا منطقي يا (والتر) كلنا فكرنا بأنه يمكنني تشغيل الآلة |
düşününce mantıklı. | Open Subtitles | هذا منطقي إذا فكرت به |
Ona kalırsa, üniversitede bilgisayarların çalınmamasından sorumluydum. (Kahkahalar) Aslında onun açısından düşününce mantıklı görünüyor çünkü ona bilgisayar güvenliği alanında çalıştığımı söylemiştim | TED | كما يظهر، فقد كنت مسؤولاً عن التأكد أن لا أحد سيسرق أجهزة الكمبيوتر من الجامعة. (ضحك) وكما تعلمون، هذا تفكير منطقي للغاية من جدتي. لأني أخبرتها أنني أعمل في أمن الكومبيوتر، وكان من المثير للإهتمام أن أعرف وجهة نظرها. |