Eve gittiğimde bunu Mei'ye anlatacağım diye düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | وأظل أفكر سأقول مى عن هذا عندما أحصل على المنزل. |
işleri hallediş biçimini nasıl özlediğimi düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | أظل أفكر كيف انا أفتقد انجز الأمور بطريقتك |
Belki önümüzdeki yıl, belki senin de bana geleceğini düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | ما زلت أفكر لربما السنة القادمة لربما يمكنك الحضور واللحاق بي |
Tüm öğleden sonramızı, bir oyuncak çay takımının önünde böyle bir günü planlayarak nasıl da geçirdiğimizi düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | لا أنفك أفكّر , بشأن كيف كنّا نقضي فترة العصر أمام لعبة مجموعة الشاي الصغيرة نخطط ليومٍ مثل هذا |
Aramayı unuttuğum birileri var mı diye düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | يا إلهي، مازلت أفكر بأن هنالك شخص نسيت أن أخبره |
O adam hakkında düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | انا اواصل التفكير في ذلك الشخص |
Biliyor musunuz ne düşünüp duruyorum? | Open Subtitles | هل تعلم ما استمر بالتفكير به ؟ ؟ ؟ |
Şöyle düşünüp duruyorum; "Veriler teorini doğrularsa ne olacak?" | Open Subtitles | لا أنفك أفكر ، " ماذا إن كانت " تدعم نظريتك ؟ |
Öyle yaşamalıydım diye düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | أواصل التفكير بأنه كان يجدر بي فقط العيش هكذا |
Hastanede olduğumuz o anı düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | أستمر في التفكير بذلك الوقت بالمشفى. |
Onun elinden kurtuldu nasıl Charlotte nasıl eski Charlotte ... oldu düşünüp duruyorum? | Open Subtitles | وأظل أفكر ... كيف يمكنك تجاوز هذه المحنه؟ ... كيف شارلوت |
Bebeğin, fetal alkol sendromu yaşamasına neden olacak yıllar boyunca içtiğim alkol miktarını düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | وأظل أفكر جميع المشروبات الكحولية لقد شربت على مدى السنوات... وإعطاء الطفل متلازمة الكحول الجنينية. |
Polis görüşmesini düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | وأظل أفكر في تلك المقابلة الشرطة. |
Söylediğin şu Çin deyişini düşünüp duruyorum. Neydi? | Open Subtitles | أظل أفكر بذلك المثل الصيني الذي قلته ، ما هو ؟ |
Kendi başıma geçireceğim geceleri düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | لا زلت أفكر في الليالي التي سأقضيها بمفردي |
Evimize giren o adamı düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | لا أنفك أفكّر بذاك الرجل الذي اقتحم منزلنا. |
Bana dün gece söylediklerini düşünüp duruyorum babamın yaptıklarından etkilenmek hakkındaki. | Open Subtitles | مازلت أفكر بما أخبرتني به الليلة الماضيه بكوني مشترك بما فعل أبي |
Ama bütün ben düşünüp duruyorum ... | Open Subtitles | و لكن .. ! كل ما استمر بالتفكير به |
Uyanıyorum... Ölmüş olmam gerektiğini düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | أستيقظ ولا أنفك أفكر بأني أستحق الموت. |
Bir şey bulacağımı düşünüp duruyorum, Jimmy. | Open Subtitles | أواصل التفكير فحسب (أنّي قد أجد شيئاً، (جيمي. |
Cold Spring'i düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | أستمر في التفكير في "كولد سبرنق" |
Babacığım, son zamanlarda inancımla ilgili düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | أبي ، لقد كنت افكر بخصوص ايماني؟ في الآونة الأخيرة. |
Büyüyünce ne olmak istediğimle ilgili düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | لقد كنت انوى أن اصبح هكذا عندما أكبر |
Filtreleri daha iyi kontrol etseydim o yangına engel olabilirdim diye düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | ظللت أفكر ربما كان يمكنني أن أمنع ذلك الحريق لو تفحصت المرشحات جيدا |
Ama ben...ben sürekli o hikayeyi düşünüp duruyorum... neden komik olduğunu. | Open Subtitles | لكني لا أنفك عن التفكير ... في تلك القصة وعن سبب كونها مضحكة |
Adamı yakalayıp serbest bırakmam hakkında söylediklerini düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | لا يسعني التوقف عن التفكير فيما قاله للتو، عن كون الرجل بحوزتي وأطلقت سراحه. |