Ve iki gün önce, benim eskiden burada çalışmış olduğumu düşünüyorlardı. | Open Subtitles | وقبل يومين، لقد ظنوا بي أنني شخصٌ إعتادَ بأن يعملُ هنا. |
Sanırım bunun önemsiz bir konu olduğunu düşünüyorlardı. | TED | اعتقد انهم ظنوا انها قضية ليس ذات اهمية |
Öğrecilerime göre havalı değildim. Bir çeşit aptal olduğumu düşünüyorlardı. | TED | لم يعتقد طلابي أني رهيب. اعتقدوا بأني نوعًا ما أحمق. |
Ancak hepsi gen patenti savaşını kazanma şansımızın sıfır olduğunu düşünüyorlardı. | TED | جميعهم اعتقدوا أن احتمالية فوزنا بتحدي جينات براءة الاختراع تقريباً صفر |
Nörologlar; hafızanın tek parça ve esasen aynı olduğunu, ve beynin her yerinde depolandığını düşünüyorlardı. | TED | كان علماء الأعصاب يفكرون بالذاكرة على أنّها وحدة متجانسة، وأنّها جميعها متشابهة وتُخزّن في كامل الدماغ. |
Bir şey yaparlarsa, Tanrının affetmeyeceğini düşünüyorlardı ...o yüzden bir şey yapamamışlar. | Open Subtitles | إعتقدوا بأن الله سيحاكمهم إذا تصرّفوا لذا هم لا يستطيعون أن يتصرّفوا |
Bizim konuşmaları beraber hazırladığımızı karışık olduklarına dair şaka yaptığımızı düşünüyorlardı. | TED | وقد ظنوا بأننا حضرنا المحاضرة معًا وأن مسألة الحظ تلك ما هي إلا دعابة لا غير |
Bunun günlük yaşamımızı etkilediğini düşünüyorlardı. | Open Subtitles | ظنوا قديما أن هذا البرج له تأثير على حياتنا اليومية |
Gardiyanlara söylememe rağmen beni işe verdiler, numara yaptığımı düşünüyorlardı, ama yapmıyordum. | Open Subtitles | أخبرتُ الضُباط المسؤولين و أعادوني للعمَل مُجدداً لأنهُم ظنوا أني أختلقُ ذلك، و لكني لستُ كذلك |
Eminim ki o çocuklar geldikleri yerin burası olduğunu düşünüyorlardı. | Open Subtitles | أراهن بأن هؤلاء الفتيه ظنوا بأنهم في ديارهم |
Yunanlar bu işi her yansıtıcı yüzeyin yapabildiğini düşünüyorlardı. | Open Subtitles | اليونانيون ظنوا بأن أي سطح عاكس يقوم بالمهمة |
Ve o kıdemlilerle görüşmek istediğinde onlar da onunla görüşürdü. çünkü o orada çok iyi eğitimli olarak bilinirdi. Onun sıradışı bir geleceğe sahip olduğunu düşünüyorlardı. | TED | و طلب أن يقابل الطاقم الأعلى، و قد وافقوا على مقابلته لأن الجميع فى هذا المكان كان يحسن الظن فيه. فقد اعتقدوا أن له مستقبل استثنائى. |
Bende babamdaki gibi bir yıkma yeteneği gördüklerini düşünüyorlardı. | TED | لقد اعتقدوا أنهم رأوا فيَّ نفس الدمار الذي كان والدي قادرا على فعله. |
Sanatçı olarak hayat sürdürmenin zor olacağını düşünüyorlardı. | TED | اعتقدوا بأنه سيكون من الصعب أن أنجح كفنان، وأنه سيكون تحديًا. |
Çünkü bu korkunç... şeyi yaparak, İsimsizler'i bırakabileceklerini... düşünüyorlardı. | Open Subtitles | لأنهم اعتقدوا أنهم بهذا العمل الهائل والمريع، سيطلقون سراح |
Bana bu arabayı verirken ne düşünüyorlardı acaba? | Open Subtitles | بماذا كانوا يفكرون عندما ورطوني مع هذه الخردة؟ |
Karşılarında yenilmez olduğu kabul edilen biri varken, "Kazanan Hepsini Alır" türündeki bir turnuvaya katılırken ne düşünüyorlardı? | Open Subtitles | فيم يفكرون, بمشاركتهم في بطولة يفوز الفائز فيها بالمكسب كله ضد رجل يبدو أنه لا يُهزم؟ |
Alexander'ın zamanında Yunanlılar.., ...seksüel tercihlerinde bizden farklı düşünüyorlardı. | Open Subtitles | الإغريق في زمن الإلكسندر لم يكونوا يفكرون في التوجيه الجنسي كما نفكر به اليوم |
Dünya çapında bir Yahudi lobisinin Almanya'yı yıkmak için uğraş verdiğini düşünüyorlardı. | Open Subtitles | إعتقدوا أنه كانت هناك مؤامرة يهوديّة عالميّة لتحطّيم ألمانيا وأن اليهود كانوا ناقلي البلشفية |
Anlamayacak kadar fakir ve aptal olduğumuzu düşünüyorlardı. | Open Subtitles | ظنّوا أننا فقراء وأغبياء للغاية لنستوعب الأمر |
Kimi insanlar sonsuza dek ıstırap içinde kaldılar çünkü kimsenin kendilerine inanmadığını düşünüyorlardı. | Open Subtitles | بعض الأشخاص يبقون في ذلك العَذَاب للأبد لأنّهم لا يعتقدون .بأن أحداً سيصدّقُهُم |
Matematik genlerinin olmadığını düşünüyorlardı. | TED | واعتقدوا أنهم لا يمتلكون المهارات الرياضية |
- Bilmiyorum. Ama beni uçağa bindirmelerinden önce bütün her şeyi iptal etmeyi düşünüyorlardı. | Open Subtitles | لا أدري، فقبلَ أن يضعوني في الطائرة، كانوا يفكّرون في إلغاء العمليّة كلّها، ثمّ... |