düşüncesini değiştireceğini sanıyorum kibrinizi bir kenara bırakıp, ona özürlerinizi sunarsanız. | Open Subtitles | انا اعتقد انه سيغير رأيه ان ابتعلتي كبرياءك واعتذرتي له |
Ve kimsenin düşüncesini değiştirmesine izin verilmeseydi, kimbilir ne olurduk. | Open Subtitles | ولو لم يكن مسموح للمرء تغيير رأيه ماذا كان سيحصل للجميع؟ |
hanginiz kritize edilmiş düşüncesini nihai teste tutmaya hazır? | Open Subtitles | من منكم جاهز لوضع تفكيره الإنتقادي في أختبار غير محدود ؟ |
Kahrolası dar düşüncesini değiştirip beni geri alması için elinden geleni yaptığın gibi mi? | Open Subtitles | وفعل ما تستطيع لكي تغير من تفكيره المحدود؟ وجعلي أبقى هنا؟ |
Yerçekimine ilişkin düşüncesini meşhur bir düşünce deneyiyle açıklayacaktı. | Open Subtitles | لقد قام بالتعبير عن أفكاره حول الجاذبية في تجربة عقلية شهيرة |
- düşüncesini, düzenini yeniden yapılandırmayı denedim. | Open Subtitles | حاولت بناء أفكاره من جديد لأتوصل إلى أساليبه |
Sabah erkenden öğrenirim düşüncesini. Odasına kapandı bu gece kederinden. | Open Subtitles | سأعرف رأيها في الصباح الباكر أما الليلة فهي معتكفة مع أحزانها |
Sayın yargıç yargıçlar uzman tanıktır, düşüncesini belirtmesine izin verilmelidir. | Open Subtitles | شرفك، والقاضي كشاهد خبير. يسمح له التعبير عن رأيه. |
Ya onunla yatıp, senin nasıl iş çıkardığına dair... düşüncesini hiç öğrenemezsen. | Open Subtitles | لكن إن أقمت معه علاقة فلن تعرفي أبداً رأيه الحقيقي بأعمالك |
Bu modern fikirler hakkındaki düşüncesini merak ettim. | Open Subtitles | اود ان اعرف رأيه بشأن هذا الحديث المتمدن |
New York Üniversitesi'ndeki parlak, genç bir öğrenci sınır sorunlarında onun düşüncesini almak istiyor, onu önemli hissettiriyor. | Open Subtitles | من جامعة نيويورك طلاب اذكياء يطلبون... رأيه في المشاكل الحدودية، |
Üniversitede ders veriyor. Ona düşüncesini sordum. | Open Subtitles | وأستاذ القانون الدستوري بجامعة بيركلي)، ولقد طلبت منه إبداء رأيه) |
Onun başka bir hayatının olması düşüncesini bile çekemiyordu. | Open Subtitles | انها لاتستطيع وقف تفكيره بان يعيش حياته |
Oliver bize bu konudaki düşüncesini açıkladığında ki bunu çok nadiren yapar daha katılımcı olursun diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لمّا شرح (أوليفر) تفكيره حيال هذا الأمر لنا وهذا نادرًا ما يفعله، بالمناسبة، ظننتك ستكون أكثر تحمسًا للفكرة. |
Oliver bize bu konudaki düşüncesini açıkladığında ki bunu çok nadiren yapar daha katılımcı olursun diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لمّا شرح (أوليفر) تفكيره حيال هذا الأمر لنا وهذا نادرًا ما يفعله، بالمناسبة، ظننتك ستكون أكثر تحمسًا للفكرة. |
- düşüncesini, düzenini yeniden yapılandırmayı denedim. | Open Subtitles | حاولت بناء أفكاره من جديد لأتوصل إلى أساليبه |
Öleceğini anladığında ne düşündüğünü hayal etmeliyiz, son birkaç düşüncesini... | Open Subtitles | يجب أن نتخيل كيف يفكر مدركين بأنه سيموت ...أفكاره القليلة الأخيرة |
Sanırım bilgisayar az önce düşüncesini okudu! | Open Subtitles | أعتقدُ أنَّ الحاسوب قرأ أفكاره. |
Sanırım birisinin birisine bakacak kadar sorumluluk sahibi olduğu konusunda birisi onun düşüncesini değiştirmiş. | Open Subtitles | أعتقد أن امرأة معينة قد غيّرت رأيها عما إذا كانت امرأة ما مسؤولة بما يكفي لكي تعتني بشخص آخر معين. |
Rakibimin düşüncesini prensin politikalarına mı... yoksa kıçının ne kadar hoş olduğuna mı dayandırdığını merak ediyorum. | Open Subtitles | أتسائل إذا أسندت معارضي رأيها على سياسة الأمير او ما تعتقده هي عن جماله. |
Mmm. Sence resmi izin hakkındaki düşüncesini değiştirdi mi? | Open Subtitles | أتضنها قد غيرت رأيها حول السيرة ؟ |