Emin değilim ama o, işe yaradığını düşündüğü sürece bu da birşeydir, değil mi? | Open Subtitles | ، ليس واثقا تماما لكن طالما يعتقد أنه يُساعد فقد فزنا بنصف المعركة ، أليس كذلك؟ |
Tanrı'nın burada olduğunu düşündüğü sürece hiçbir yere gitmez. | Open Subtitles | طالما يعتقد أن الرب هنا فلن يرحل لأى مكان. |
- Bauer kızının burada olduğunu düşündüğü sürece fark etmez. | Open Subtitles | لا يهم طالما يعتقد "باور" ان ابنته معنا |
Sende olduğunu düşündüğü sürece. | Open Subtitles | طالما يعتقد انه معك |
Sid'i araştırdığımı düşündüğü sürece onu durdurabilirim. | Open Subtitles | طالما يعتقد أنّني أستهدف (سيد)، فيمكنني إيقافه. |