| Şehitlik ve acı çekmek, düşündüğünüz kadar yararlı bir şey değildir, Peder. | Open Subtitles | الموت فى سبيل الدين ليس مفيدا كما تعتقد أيها, الأب. |
| Umarım düşündüğünüz kadar iyisinizdir. | Open Subtitles | كلا، أعتقد من أنني سأحصل على الصور كل ما نأمله أن تكون جيداً كما تعتقد |
| Belki de düşündüğünüz kadar bu işin içinde de değildir. | Open Subtitles | قد لا يكون متورطاً كما تظنين. |
| onlar düşündüğünüz kadar önemli değiller. | Open Subtitles | سجلات المحاكمة ليست مهمةً كما تظنين! |
| Aslında, düşündüğünüz kadar büyük bir değişim değil. | Open Subtitles | لن يغيركم ذلك كبيراً كما تعتقدون. |
| düşündüğünüz kadar zeki değilsiniz. | Open Subtitles | انتم لستم اذكياء كما تعتقدون |
| Belki de onu düşündüğünüz kadar iyi tanımıyorsunuz. | Open Subtitles | حسنا, ربما لا تعرفها كما ظننت انك تعرفها |
| O sizin düşündüğünüz kadar yalnız değildi. | Open Subtitles | لم تكن وحيدة كما ظننت أنها كانت |
| Geçmişi değiştirmek düşündüğünüz kadar kolay değil. | Open Subtitles | إن فكرة تغيير الماضي ليست سهلة كما تعتقدين |
| Belki geçmişiniz düşündüğünüz kadar uzakta değildir. | Open Subtitles | ربما تاريخك ليس بعيداً جداً كما تعتقد |
| Bu durum düşündüğünüz kadar olağanüstü bir durum değil. | Open Subtitles | فحالتكِ هذه ليست فريدة كما تعتقد |
| düşündüğünüz kadar kolay olmayacaktır. | Open Subtitles | لن يكون الأمر سهلا كما تعتقد. |
| düşündüğünüz kadar dikte edici değiliz. | Open Subtitles | لسنا واضحين كما تعتقد |
| düşündüğünüz kadar zeki değilsiniz ama. | Open Subtitles | لست ذكية كما تظنين |
| düşündüğünüz kadar alışılmadık değil. | Open Subtitles | ليس غير مألوف كما تظنين |
| Hayat sizin şu anda düşündüğünüz kadar kolay değil. | Open Subtitles | الحياة ليست سهلة كما تعتقدون |
| düşündüğünüz kadar kötü değil. | Open Subtitles | ليست سيئة كما تعتقدون. |
| Yaptığınızı düşündüğünüz kadar sessiz fısıldayamıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ لا تهمسين بهدوء كما تعتقدين أنّكِ تفعلين |