İnanılmaz derece kör bir testereyle profesörün elini keserken yeterince düşünecek zamanım oldu. | Open Subtitles | بينما كنت أقطع يد البروفيسور بالمنشار بمنشار غير حاد للغاية كان لدي بعض الوقت لأفكر |
Bu konuyu tekrar tekrar düşünecek zamanım oldu. | TED | كان لديّ بعض الوقت لأفكر في الأمر. |
Benim de kendi adıma düşünecek zamanım oldu. | Open Subtitles | كان لدي بعض الوقت لأفكر أنا أيضاً |
- Aylardır yolculuk ediyoruz. - Ve düşünecek zamanım oldu. | Open Subtitles | نحن نسافر لشهور وأنا كان لدي وقت للتفكير |
Anne ve Agnes'i ve diğer bütün kardeşlerimi düşünecek zamanım oldu. | Open Subtitles | كان لدي وقت للتفكير... (بخصوص (آن) و (أغنيس... و كل أخواتي |
Şimdi, üzerinde düşünecek zamanım oldu, Şöyle diyebilirdim,"Bildiğiniz üzere, önümüzdeki 100 yıla bakacak olursak ve bu problemlerin çoğunu geçen günlerde de gördük, önemli sorunların çoğu -- temiz su, temiz enerji -- ve hepsi de bir noktada değiştirilebilirler -- ve daha temiz, daha işlevli maddeler -- hepsi bana donanımsal sorunlar gibi görünüyor. | TED | والآن وقد توفر لدي القليل من الوقت لأفكر في الأمر، كنت لأقول، "حسنا، تعرفون، إن نظرنا إلى المئة سنة المقبلة وقد رأينا كل هذه المشاكل في الأيام القليلة الماضية، معظم القضايا الكبرى -- مياه نظيفة، طاقة نظيفة -- وهي متقاطعة في بعض الجوانب -- ومواد أكثر فاعلية ونظافة -- تبدوا لي كلها مشاكل عتاد صلب. |